ZEYTİNBURNU KÜLTÜR SANAT, “EDEBİYAT NE SÖYLER?” SÖYLEŞİ PROGRAMINDA DR. ENGİN KOCA'YI AĞIRLADI
Cemal Şakar’ın sunduğu “Edebiyat Ne Söyler?” söyleşi serisinin 7 Ocak'taki konuğu Dr. Engin Koca'ydı. “Trajik Sanat” üzerinden bir söyleşi gerçekleşti.
Dr. Engin Koca, trajik sanat ve toplumdaki işlevi hakkında şunları kaydetti. "Trajedi bir sanat biçimi olarak felaketin betimlenmesinden uzak bir şeydir. Bizi felaket üzerine düşünmeye, o felaket üzerine araştırmaya, kurban olmuş olanın yasını tutmaya davet eden edebi bir metindir. Dolayısıyla günlük hayatta kullandığımız trajik olaylardan farklı bir şekilde söz etmeliyiz ondan. Yunan ya da Atina toplumu avcı toplayıcılıktan tarım toplumuna hızlı bir geçiş yapar. Bu değişim din anlayışlarını da etkiler. Aristokrasi ve tüccar sınıfı ile mülksüzlerin din anlayışları arasında çatışma olur. Orpheusçuluk, geçiş akımı görünür. Bir ritüel olarak kendini gösterir ve bunda bir hayvan yani keçinin kurban edilmesi söz konusu. Titan, insanın hayvan yanını temsil eder. Ritüelde keçi parçalanır ve yenir. Ritüel esnasında insanlar kendilerinden geçerek titan yanlarıyla karşılaşırlar. Titanla özdeşleştirilen zaman zaman kader olur. Titan sürekli değişir. Trajedi, içimizdeki titanın farklı biçimlere bürünmesi ve görünmesidir."
Koca, trajik konuma düşürenin kader değil bilgisizlik olduğunu söyledi. "İnsan bilmeye çalıştığında trajedi ortaya çıkar. Kader denilen şey aslında bilgisizliktir. İnsan bilgisizliğinin kurbanı olur. İnsanın titan yanı ölmediği müddetçe trajedi yaşamaya devam eder sadece ifade biçimleri değişir. Toplumsal yapı içinde yani insanların has çağında sabit değerlerin olmadığı çağda, bir acıya şahitlik eden bu acının nedeni olan titanik unsur kendiliğinden görülebilir mi diye sorulsa ben görülebileceğini söyleyemem. Trajediyi işlevi üzerinden değerlendirirsek bizi değiştirebileceği kanaatinde değilim. Çünkü ortadaki biz insani değil artık. Trajedinin işlevi insanı oluşturmaksa, titanik yanının bastırılıp akıl yanının ön plana çıkarılmasıysa insanı rasyonelleştirmekse bugünün dünyası çok büyük. Haz, tutkular, açgözlülük bugün olumlanan şeyler."
Engin Koca, trajedide insanı temsil eden hususlara değindi. "Sahnede izleyici temsil eden korodur. Trajedi kahramanı bu korodan dışarı çıkmış, kendi özerkliğinin ve vicdanının temsilcisi olarak koronun değerlerinin bir kısmına katılmayan, bazılarının yenilenmesini, kendi sesinin tanınmasını isteyen figürdür. Burada bireyin ortaya çıkışını da görürüz. Trajedi kahramanı tiyatro üzerinden halkla iletişime geçerek ben doğru ve erdemli olanı temsil ediyorum, bunu tanıyın, eskinin yenilenmesi için bu gerekli der. Bir yandan da trajedi vatandaş yaratma projesidir. Kahraman doğmazsa trajedi ortaya çıkmaz. Ancak Joker gibi anti-kahramanlar olabilir. Düzen kurmak istiyorsak kahramanlar ortaya çıkar, yıkmaya çalışırsak anti-kahramanlar."