NABİ AVCI’NIN KONUK OLDUĞU PEYAM-İ GARB'TA SEZONUN İLK SÖYLEŞİSİ GERÇEKLEŞTİ
Aykut Ertuğrul’un sunumu, Nabi Avcı’nın katılımıyla her ay bir kitaptan hareketle farklı düşünce ve kavramların izinin sürüldüğü Peyam-i Garb; Zeytinburnu Kültür Sanat’ta yeni sezonda da devam ediyor. 15 Ekim Salı akşamı saat 19.30’da başlayan programda Nabi Avcı’nın Enformatik Cehalet adlı kitabından yola çıkılarak bir sohbet gerçekleştirildi.
Nabi Avcı’nın enformasyon çağının doğasına dair konuştuğu söyleşide enformasyon, farklı yönleriyle ele alındı. Geçmişin, bugünün ve gelecek tasavvurunun birlikte tartışıldığı programda yapay zekâ da önemli gündem maddelerinden biriydi.
“İlk soruyu sormak önemli.”
Nabi Avcı, yapay zekanın asla insan yerine geçemeyeceğini örneklerle açıkladı. İlk soruyu sorma yetisinin ve insandaki tazeliğin yapay zekâda bulunamayacağına işaret eden Avcı, şu ifadeleri kullandı:
“Soru sormak çok kıymetli. Yapay zekâ, bize bazı cevapları verebilir ama soru soramaz. Hiç sorulmamış bir soru sor, dediğimizde cevap veremez. Belki Newton’un, Arşimet’in sorularını bizim önümüze getirebilir ama önemli olan ilk soruyu sorabilmek. Yapay zekâ, Shakespeare’in 66. Sone’sini çevirebilir ama bunu Can Yücel gibi yapamaz. Can Yücel’in çevirisi bir insan tazeliği taşıyor. Bunu şimdi taklit edebilir ama ilk yapan olmak farklı. Bu yüzden de yapay zekâ, insanın rolünü alamaz.”
“Yapay zekâ, pratikte faydalı.”
Nabi Avcı, birçok teknolojik yeniliğin yanı sıra yapay zekânın da pratikte faydalı olduğunu söyledi. Bu araçların yükümüzü azalttığını ama yükü hafiflettikten sonra yapılacakların insanın kendisiyle alakalı olduğunun altını çizdi:
“Teknolojik gelişmeler ve teknolojik gelişmeler sonucunda oluşan bilgisayar, yapay zekâ gibi araçlar pratikte faydalı. Yükümüzü hafifletiyorlar. Ama insanın bu yükten kurtulduktan sonra ne yaptığı da önemli. İyimser olalım ama bu çağda bazı araçların nasıl kullanıldığını da görüyoruz.”