veSANAT PROGRAMINDA PROF. DR. MARCUS GRAF'LA KÜRATÖRLÜK KAVRAMI KONUŞULDU
Bu sezon boyunca sanata dair farklı konuların, kavramların alanlarında uzman farklı konuklarla konuşulacağı veSanat programının ocak ayı konuğu Prof. Dr. Marcus Graf oldu. Kazlıçeşme Sanat’ta yapılan programda “Küratörlük nedir?” sorusu çevresinde bir sohbet gerçekleşti.
O DÖNEMDE SANATÇILAR SERGİ YAPIYORDU
Samed Karagöz’ün moderatörlüğünde gerçekleşen programda akademisyen ve küratör Marcus Graf, “Küratörlük tarihi, sergileme tarihine bağlı. Küratör ne yapıyor, sergi yapıyor. Sergi ne zamandan beri yapılıyor? Aslında bu bağlamda belki 18. yüzyılın ortasından itibaren, yani ilk müzelerin açılması, işte salon sergileri ardından işte bienaller, büyük sergiler, galeri yönetimi gibi konular açılmışken, bu kurumların içinde çalışan ve sergi yapan kişilere ihtiyaç vardı. Dolayısıyla 1750 civarında sergi varken, bu sergileri kim yapmıştı, aslında bir küratördü. O dönemde küratör denilmiyordu. O dönemde ya sanatçılar sergi yapıyordu. Mesela Paris’teki akademi salon sergilerde bir jüri tarafından sanatçılar seçiliyor, sergiler yapılıyor ve bu jüri sanatçılardan, akademik sanatçılardan oluşuyor. Bu bağlamda ilk sergi yapanlar ya sanatçılar ya da işte sanat uzmanları, kütüphaneci, aydın ya da işte sanat tarihçileri ilerleyen zamanlarda. Ve dolayısıyla aslında şey diyebiliriz, yaklaşık 300 senedir kamusal alanda ya da başka kurumlarda sergi yapılıyor fakat günümüzdeki modern küratörlük anlayışıyla aslında bu ancak 50-70 senelik bir tarih.” sözleri ile küratörlük mesleğinin ortaya çıkışı hakkında bilgi verdi.
GÜNÜMÜZDE HERKES NEREDEYSE HER ŞEY OLABİLİR
Prof. Dr. Graf “Herkes küratör olabilir mi?” sorusuna şöyle cevap verdi: “Herkes küratör olabilir mi? Evet herkes küratör olabilir. Herkes sanatçı olabilir mi? Evet, herkes sanatçı olabilir. Günümüzde herkes neredeyse her şey olabilir. Bu iyi bir şey bu arada. Mesela sanatçı, eğer bir resim yaptıysan, belki bu eser bir sanat eseri, ama bir eser yaptıktan sonra ben sana sanatçı demezdim herhalde. Ara sıra sanat yaptığında da o zaman sen amatör sanatçı ya da hobi sanatçısı olacaksın. Ama hayatının ortasında sanat üretimi varsa ve gece gündüz hatta profesyonel anlamda bunun üzerine çalışıyorsan ve senin hayatın oraya odaklandıysa sen artık profesyonel bir sanatçısın. Aynısı aslında küratörlük için de geçerli. Eğer mesela hayatında bir sergi yaptıysan küratörlük yapmış oldun ama işte küratör değilsin. Ara sıra bir sergi yaparsan yani belki hobi küratörü ya da işte başka işlerin yanında küratörlük de yapan bir kişisin. Ama hakikaten profesyonel olarak mesleki hayatını ve özel hayatını büyük ölçüde ona odaklandıysan o zaman artık küratör olmuşsun.Bu bağlamda aslında bu soru çok önemli değil, kim küratör olabilir, herkes küratör olabilir. Bizim sormamız gereken şey budur: Güçlü bir küratör nasıl olunur, zayıf bir küratör nasıl olunur?”
PROF. DR. MARCUS GRAF KİMDİR?
Prof. Dr. Marcus Graf, 1974, Almanya’da doğdu. Hildesheim Üniversitesi’nde Kültür Bilimi ve Estetik İletişimi Fakültesi’ndeki Plastik Sanatlar ve Sanat Bilimi Bölümü’nde okuduktan sonra çeşitli sanat kurumlarında proje yöneticisi, küratör, eğitmen, yazar ve sanatçı olarak çalıştı. 2010 yılında Almanya’daki Stuttgart Devlet Sanat Akademisi’ndeki Çağdaş Sanat Tarihi, Estetik ve Sanat Teorisi Enstitüsü’nde doktor unvanı alan Graf, 2003 yılından beri Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde öğretim üyesi. 2017’de profesör oldu ve 2019’tan beri Sanat ve Kültür Yönetimi Bölümü Başkanı olarak çalışmaya devam ediyor.
2001’den beri İstanbul’da yaşayan Marcus Graf, Siemens Sanat, Akbanksanat, Milli Reasürans, Contemporary Istanbul, Baksı Müzesi, Erimtan Müzesi ve Elgiz Müzesi gibi çeşitli kurumlarda 100’den fazla sergide küratörlük yapmıştır. Graf, halen Plato Sanat’ın daimi küratörü olarak görevine devam etmektedir.
Çok sayıda kitap, kitaplarda bölüm, sergi katalogu ve dergide sanat yazarlığını yapmış olan Graf, akademisyen, küratör ve sanat yazarı olarak İstanbul’da yaşamakta.