Ahmet Örs: Merkez dergiler kavgayı bırakıp, düşünce üretmeli.
Zeytinburnu Belediyesi`nin öykücü Aykut Ertuğrul`un sunumuyla gerçekleştirdiği "Hür Tefekkür Dergi Buluşmaları" söyleşi dizisi Tasfiye dergisiyle sona erdi. 20 Nisan`da Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi`nde gerçekleşen söyleşide Tasfiye dergisi mutfağından öykücü Ahmet Örs konuk oldu.
Aykut Ertuğrul`un "Neden Tasfiye? Bu dergiyi neden çıkarıyorsunuz?" sorusuna "Tasfiye`nin isminden başlayarak insanlar Tasfiye kimi tasfiye ediyor? Sorusunu bize sıklıkla soruyor. Biz İslami bir dergiyiz ve doğal olarak şirkle, dünyayı adaletten yoksun bırakan bütün otoritelerle savaşıyoruz." cevabını verdi. Ülke gündeminin mühim meselelerini takip ettiklerini belirten ve Türkçe dergiler içinde sadece kendilerinin Kürtçe Edebiyatı Özel Sayısı çıkardıklarına değinen Örs; 2000 yılı sonrasında İslamcı yazarların yazılarında camianın mühim meselelerine açıkça değinmemelerini, sadece göndermeler yapmalarını da eleştirdi.
"Gündemin kaliteyi düşürdüğüne dair bir inanç var. Siz ne düşünüyorsunuz?" diyen Ertuğrul`un sorusunu ise; "Bu ülkede yollarda trafik kazalarında ölen, ağır şartlarda çalıştırılan fındık işçileri var. Bu edebiyata taşınmaz mı? Başörtüsü sorunu var. Türk-Kürt sorusunu var. Biz bu konulara ağırlık veriyoruz.Bugünün insanları olarak doğal olarak bugüne bakıyoruz. Herşey geleceğe kalmaz. Elbette yüz yıl sonrasına da kalsın, evrensel olsun isteriz. Fakat bu sorunları görmezden gelerek bunu başaramayız." sözleriyle cevapladı.
Anadoluda dergicilik yapmanın zorluklarına da değinilen söyleşide Ahmet Örs, Tasfiye dergisini Tokat`ta çıkardıklarını belirterek "Yaptığımız iş için fedakarlık göstermeniz gerekiyor. Başka şehirlerdeki insanlarla ilişkiler kurduğunuzda Anadolu`da dergicilik yapmak kolaylaşıyor. Bana mail atan kişilerle telefon yoluyla irtibat kuruyorum, sadece eser yayınlamakla kalmıyor, ahbaplık ilişkileri kuruyorum. Biz örgütlü sanatçılarız. Dergicilik maddi anlamda zarar eden bir şey. Aile olarak arkasında durmadığınızda zor bir iş. Bu işlere girdiğinizde geri düşmemek gerekiyor. Siyasi bir cephe olarak bakarsak, cepheyi terketmemek lazım." dedi.
Aykut Ertuğrul ise "Merkez dergiler ve taşra dergileri ayrımı hakkında ne düşünüyorsunuz?" sorusuna "İstanbul`da olunca merkezde olunduğuna inanmıyorum. İnsan zihnen bir düşüncenin, siyasetin merkezinde değilse taşralıdır, yani olayın dışındadır.` cevabını veren Ahmet Örs`e "Haklısınız. Benim düşünceme göre esasında merkez denilen yer biraz da daha çok dedikodunun merkezi gibi. Merkezde yaşamaya başladığımdan beri bunu görüyorum. Aslında dışarıda olmak burada olanları daha sağlıklı görmeyi sağlıyor." diyerek konu hakkında kendi düşüncelerini ifade etti.
Merkezde olmamasına rağmen internet üzerinden herşeyi takip etme imkanı bulduğunu, dergicilerin birbirleriyle olan kavgalarını üzüntüyle izlediğini belirten Ahmet Örs ise "Dergiciler sadece düşüncelerini üretmeli. İnsanların birbiriyle olan bireysel çekişmeleri, kavgaları özellikle biz müslümanlar için çok üzücü bir durum." dedi.