Dursun Gürlek: Safahat'ın Dili Ağır Değil Sen Hafifsin
Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezinde gerçekleşen, moderatörlüğünü Tarihçi ve Yazar Yavuz Bahadıroğlunun yaptığı Mehmet Akif Ersoy ve Aziz Dostları adlı programa, Dursun Gürlek konuk oldu.
Programda Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un geleceğinde, çevresinin ve arkadaşlarının önemine vurgu yapılırken, Ahıret arkadaşı da olarak şu an yan yana yattıkları, Babanzâde Ahmed Naim ve Süleyman Nazif ile dostluklarından bahsedildi.
Safahat’ın dili ağır değil sen hafifsin.
Mehmet Akif Ersoy’un Safahatını, en çok satılan ama en az okunan kitap diye nitelendiren Gürlek, “Sürekli Safahat’ın dilini ağır buldukları için okuyamadıklarını söylerler, onlara ben Safahat’ın dili ağır değil güzel kardeşim, sen hafifsin diyorum” dedi. Bunun üzerine Bahadıroğlu, eskiden Osmanlıca öğrenmenin yasak olduğunu hatırlattı, ve Eskiden bahanemiz yasak kardeşim öğrenemiyoruz’du, şimdi yasakta değil, tembelliğimizden öğrenmiyoruz, tembellik bahane değildir, dedi.
Mehmet Akif’in sert bir kişiliğe sahip olduğunu söyleyen Dursun Gürlek, Fatin Gökmen ile Mehmet Akif Arasında geçen hadiseyi şöyle anlattı;
“Mehmet Akif Ersoy, Beylerbeyinde oturuyor. Fatin gökmen Vaniköy’de. Bir gün buluşmak için birbirleriyle sözleşmişler. Ama o gün o kadar müthiş bir kar yağmur yağmış ki Fatin Gökmen, Mehmet Akif Ersoy’un gelemeyeceğini düşünmüş. Ve yakın komşulardan birisinin evine gitmiş.Mehmet Akif Ersoy yürüyerek bir şemsiyenin altında gelmiş. Çocukları açmışlar kapıyı Mehmet Akif Ersoy sırılsıklam duruyor. Yok mu Fatin evde? demiş. Efendim, sizin gelmeyeceğinizi düşünerek yakın komşulara gitti, lütfen siz içeriye buyurun, istirahat edin. Biz hemen kendisine haber veririz demişler. Hayır, lüzum yok. Ben gidiyorum demiş çıkmış gitmiş. Fatin Gökmen olayı öğrenir öğrenmez, hemen kendisine gidip: üstat, hava öyle bir fenaydı ki, öyle müthiş bir yağmur, kar vardı ki sizin gelemeyeceğinizi düşünerek evden ayrıldım, beni bağışlayın. Mehmet Akif Ersoy’un verdiği cevap çok müthiş,: -Fatin ! demiş. Batılıların güzel bir sözü var. Diyorlar ki; insanlar sözleriyle, hayvanlar boynuzlarıyla bağlanırlar. Ben o gün sana gelmek için söz verdim. Ve sen de o gün evde beni bekleyeceğine dair söz verdin. Sen beni nasıl bir insan sanıyorsun ki söz verdiğin halde evinde bulunmayarak çekip gidiyorsun? Mehmet Akif Ersoy, Fatin Gökmen’e uzun süre dargın kaldı. Ve uzun süre konuşmadı.”
Safahat Bir Kur’an Tefsiridir.
Mehmet Akif Ersoy’un sadece bir şair değil aynı zamanda bir İslam alimi olduğuna deyinen Bahadıroğlu, şunları kaydetti; “Mehmet Akif Ersoy Şair olduğu kadar bir İslam alimidir, Arapça, Farsça, Fransızcaya hakim bir şahsiyettir, Safahat ise hiç şüpheniz olmasın bir kur’an tefsiridir”