Bedri Gencer Fıkıh Kavramını Anlattı
Prof.Dr. Bedri Gencer; Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezinde her ay gerçekleştirdiği Kavramların Kalbine Yolculuk söyleşisinde 04 Ocak Cuma günü Fıkıh kavramını anlattı.
Kavramların Kalbine Yolculuk söyleşi dizisi bu ay “Fıkhın Kalbine Yolculuk” başlığıyla gerçekleşti. “Fıkıh şeraitin insanların hayatına tercüme edilmesi demektir.” diyerek konuşmasına başlayan Bedri Gencer, âlimlerin fıkıh kavramını izah eden sözleriyle konuşmasına devam etti.
“İbn-i Abbas’ın Tercüman-ül Kur’an kitabında yer alan tarifiyle Fıkıh; helal ve haram bilgisidir” diyen Bedri Gencer; “Fıkıh kelime anlamıyla ise ince anlayış demektir. Zahir olan bir şeyi hepimiz anlarız. Kur’an-ı Kerim’de de zahir olan ayetler vardır. Fıkıh ise bir sözde kastedilen ince anlamı anlamak demektir. Kur’an’da Allah Peygamber Efendimize anlat der. “ diyerek kavramın kelime anlamına açıklık getirdi.
Bedri Gencer; “Fıkıh Peygamber Efendimizin kavlini (sözlerini) anlamaktır. Bu anlamda Allah’a isnat edilemez. Fıkıhta bir çaba, ceht vardır. Bu Allah için söz konusu olamayacağına göre, Fıkıh insanlara isnat edilir. Ve Fıkıh’ın daha da özel anlamı içtihattır.” diyerek Fıkıh’ın anlamak üzere kurulu bir kavram olduğunu ifade etti.
Modern dünyada Fıkıh’ın anlamının parçalara bölündüğüne de değinen Gencer; “Modern dünyada Fıkıh kavramı İslam Hukuku, İslam Düşüncesi ve İslami Sosyal Bilimler olarak üçe parçalanmıştır. Mesela; İslam Hukuku Fıkıh’ı karşılamaz. Çünkü Roma Hukuku gibidir. İnsanların dini ibadetleri konusunda şerhleri yoktur. İslam Hukuku oryantalistlerin kullandığı ve ne yazık ki bugün bizim âlimlerimizin de önemli bir değermiş gibi sahiplendiği bir kavramdır. Bunların hiç biri Fıkıh kavramını karşılayamaz. Fıkıh ise hepsini kapsayan bir terimdir.” dedi.
Fıkıh kavramının Fıkh-ı Batın, Fıkh-ı Zahir gibi alt başlıklarından bahsederken Fakih terimine de değinen Bedri Gencer; “Bir insan kendi fıkhını amel eder, yani ilim ve ameli buluşturur ise Fakih olur. 4 mezhebin imamları fakih kişiler olmuşlardır. Onların menkıbeleri hakkında yazılan kitapların hikmeti budur. Bu kitaplar onların ilim ve ameli nasıl buluşturduğunu anlatmak için yazılmıştır. Onlar Peygamber Efendimizden Fıkh ettiklerini tecrübe etmeden insanlara tavsiye etmedikleri için Fakih olmuşlardır. İnsanın özü ile sözü tutmuyorsa söylediklerinin bir kıymeti kalmaz. İşte bu sebepten günümüz de ne yazık ki fakih âlimler pek nadir bulunuyor. ” dedi.