PROF. DR. ÖMER TÜRKER'LE İHYÂ OKUMALARI DEVAM EDİYOR
Her ay Gazzâlî’nin en hacimli ve en önemli eseri olan İhyâü Ulûmi’d Dîn’in bir bölümünün Prof. Dr. Ömer Türker eşliğinde ele alındığı İhya Okumaları programı Zeytinburnu Kültür Sanat’ta devam ediyor. Zeytinburnu Kültür Sanat’ta Prof. Dr. Ömer Türker’le İhya Okumaları programının beşincisi 9 Mart Perşembe akşamı gerçekleşti. Bu seminerde, önceki seminerlerin bir özeti ile birlikte İhyâü Ulûmi’d Dîn üzerine konuşulmaya devam edildi.
İNSANI İNSAN YAPAN EN ÖNEMLİ ÖZELLİK BU
Ömer Türker, Gazzâlî’nin İhyâü Ulûmi’d Dîn’in ilk bölümüne ilimle başlamasını şu şekilde anlattı: “Tabi ilimle başlamasının hususi bir sebebi var. İnsanı insan yapan en önemli özelliği kendisine ve etrafındaki nesnelere ilişkin farkındalığı. İnsanı insan yapan en önemli özellik bu. Bu farkındalık dediğimiz şey insanın akıl sahibi olması demek aynı zamanda ve insanın ilahi emir ve yasaklar karşısında mükellef kılınmasının dayanağı da bu akıl. Yani aslında akıl dediğimiz şey burada bilgiye tekabül ediyor. Bilgi veyahut da bilgi ile donanmış o farkındalık sahibi insana tekabül ediyor.”
DİN, ÖZÜ İTİBARİYLE MUHAFAZAKÂR DEĞİLDİR
Prof. Dr. Ömer Türker, seminerde din-muhafazakârlık ilişkisine de değindi: “Din, özü itibariyle muhafazakâr değildir. Bizim dönemimizde dindarlık daha ziyade muhafazakârlıkla özdeşleşir oldu. Yani bir şeyi muhafaza etme çabasıyla özdeşleşir oldu. Hâlbuki din, önce insanın kendisinden daha sonra içinde bulunduğu cemaat, cemiyet ve toplumdan, topluma uzanacak bir şekilde bütün hayatını belli idealler ve ilkeler doğrultusunda dönüştürebilmesini talep eder. İnsandan en büyük talebi budur. Bakın bu sadece hak din için değil, batıl dinler için de böyledir. Çeşitli dinler için böyledir. Din, yani meşhur, bildiğimiz dinlerin neredeyse tamamı bir yönüyle çok muhafazakâr görünür. Belli inançları, belli ibadetleri muhafaza etmeyi talep eder bizden. Ama dinin bu muhafazakârlık kisvesi altında ya da perdesi altında ya da muhafazakârlık görünümü ardında insanın kendisine ilişkin muamelesini radikal bir şekilde dönüştürmesini bekler.”
Program, izleyicilerden gelen soruların yanıtlanması ile son buldu.