HAN TÜMERTEKİN, ZKS’DE GERÇEKLEŞEN “MİMARLIK VE YAŞAM” SÖYLEŞİ PROGRAMINA KONUK OLDU
Dr. Olcay Aydemir’in sunduğu “Mimarlık ve Yaşam” söyleşilerinin bu ayki konuğu mimar Han Tümertekin’di. 16 Mayıs’ta gerçekleşen programda Tümertekin’in dahil olduğu projedeki tasarımlar üzerine bir sohbet gerçekleşti.
Mimar Han Tümertekin, projelerinde öncelikle tasarımının sorununu anlamayı önemsediğini ifade etti:
“Ben genelde projenin başında doğru soruyu sormaya çok zaman ayırırım. Tabii ki bize bir dolu sorun verilir. Zaten sorun var ki bir mimara gereksinim duyuluyor. Ama bunlar listelerdir, hepimiz biliriz. İşlev, metrekare, kat listede bellidir. Ama her yapının bir tane sorunu vardır. Onun ne olduğunu bulduğunuzda tasarım zaten hallolur.”
İnşa Etme Duygusu Üzerine
Tümertekin, bir yapıyı duyguyla inşa etmenin önemini bir örnekle anlattı:
“Şantiye bitiyor artık, son günleri. Usta bir sigara yaktı, binaya yandan ve uzaktan bakıyoruz. ’30 yıldır yaptığım işi, 30 yıldır yaptığım gibi yaptım. Bambaşka bir şey çıktı.’ dedi. O cümlesi müthiştir. Bütün çabamız onun işini aşkla yapması. Bunu müthiş bir romantizm nedeniyle söylemiyorum. Yapıya boyut kattığı için önemsiyorum bunu. Zaten mimarlık, duygularla yapılan bir iş.”
Mimarlıkta Yoğunluk Üzerine
Mimar Han Tümertekin, mimarlıkta yoğunluğun her zaman kötü bir şey olmadığını vurguladı:
“Ben yoğunlaşma konusunun ezber bir kavrama dönüştüğünü söyleyebilirim. Mesele yoğunluğun niteliğidir. Herkesin ayılıp bayıldığı Yunan adaları yoğun değil midir? Biri damında oturuyor, sekiz merdiven aşağıda bir dükkân var. Komşunun terası sol kulağının üstünde. Neden oraya gidiyoruz? Bizim geleneksel dokularımızda da böyle. Safranbolu’da 18 km ileride bir eve bakmıyoruz. Dolayısıyla yoğunluğun niteliği önemli. Bu kadar basit. Ezbere yoğunluk kötüdür deme yanlısı değilim. Hatta laf aramızda, çoğu yerde iyidir de. Mekân kalitesi yaratmak için sokak denen şey güzel bir şeydir. Dar sokaktaki gölge güzel bir şeydir. Böyle bir şeyi de hafife alamayız. Herkes bahçenin ortasında tek evle yaşarsa yerleşme olmaz.”