TARİH SOHBETLERİ'NDE PROF. DR. AHMET TAŞAĞIL'IN OCAK AYI KONUĞU DOÇ. DR. RAMAZAN ERHAN GÜLLÜ OLDU
Prof. Dr. Ahmet Taşağıl’ın sunduğu Tarih Sohbetleri’nin ocak ayı programı 24 Ocak akşamı Zeytinburnu Kültür Sanat’ta gerçekleşti. Cumhuriyetimizin 100. yılına girdiğimiz şu günlerde, sezon boyunca Cumhuriyet’in kuruluş hikâyesini dinlediğimiz Tarih Sohbetleri’nin bu ayki konuğu Doç. Dr. Ramazan Erhan Güllü oldu. Programda Ramazan Erhan Güllü, Osmanlıdan Cumhuriyet’e toplumsal yapının devamlılığı ve dönüşümü hakkında bilgi verdi.
OSMANLIDA TOPLUMSAL YAPI ÇOK NET VE BELİRGİNDİ
Ramazan Erhan Güllü Osmanlıda toplumsal yapının nasıl olduğunu şu sözlerle anlattı: “Osmanlıda toplumsal yapı çok net ve belirgindi. Şimdi yine bizim bu konular tartışılırken vurgulamamız gereken şey, biz şeyi çok seviyoruz; Osmanlıda birlikte yaşam, ortak kültür vesaire… Ama aslında Osmanlıda Klasik Dönem’le sınırlar çok belirgin şekilde ayrışmıştı. Yani Müslüman, Rum, Ermeni ve Yahudi, gayrimüslim ahali aynı semtlerde yaşamıyordu örneğin. Toplumsal kaynaşma çok desteklenen bir şey değildi devlet için. İslamlaşmayı destekliyordu devlet, Müslüman olanları olumlu karşılıyordu, onları da direk Müslüman milletin içerisinde, İslam milletinin içerisinde tanıyordu. Onları da yönetimde eşit kabul ediyordu ancak inanç ayrımını çok net şekilde uyguluyordu.”
ARTIK HEPİMİZ EŞİTİZ
Konuşmanın devamında Osmanlıda reform hareketlerinin ve özellikle Tanzimat sürecinin başlamasından bahseden Doç. Dr. Erhan Güllü; “Devlet şunu görüyor; artık millet-i hakime sistemi ile yani Klasik Dönem’deki İslam hukuku merkezli idari yapı ile Osmanlının ayakta durması artık imkansız. Yani nüfusunuzun yüzde kırk civarını, özellikle Balkan coğrafyasını esas alarak düşünürseniz gayrimüslim bir kitlenin oluşturduğu bir devlette artık sekülerizm anlayışının Fransız İhtilali ile beraber etnik milliyetçilik anlayışının yayıldığı bir toplumda Klasik Dönem’deki yapınızı sürdürmeniz imkânsız. O zaman devlet ne diyor? Bu insanları kaybetmeyecek, yeni bir Yunanistan’a sebebiyet vermeyecek, yeni bir Sırbistan’a sebebiyet vermeyecek reformlara ihtiyacımız var. Bu reformlar nedir? En başta Klasik Dönem hukuk anlayışımızdan vazgeçiyoruz. Yani millet-i hakime anlayışından vazgeçiyoruz. Artık hepimiz eşitiz. Tanzimat reformları dediğimiz şey, buradan ortaya çıkıyor.” sözlerini söyledi.
Programın devamında Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundaki hukuk reformları ve bunların önemi konuşuldu. Söyleşi, izleyicilerden gelen soruların cevaplanması ile son buldu.
DOÇ. DR. RAMAZAN ERHAN GÜLLÜ KİMDİR?
1981 yılında Gaziantep’te doğdu. İlk ve orta öğrenimini Gaziantep’te tamamladı. 2004 yılında Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tarih Bölümü’nden mezun oldu. 2006 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Anabilim Dalı’nda başladığı yüksek lisans eğitimini, 2009 yılında “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Gaziantep Ermenileri” başlıklı teziyle tamamladı. Bu tez 2010 yılında “Antep Ermenileri: Sosyal, Siyasî ve Kültürel Hayat” başlığıyla yayımlandı. 2009 yılında yine aynı anabilim dalında doktora eğitimine başladı. Doktora çalışmasını 2013 yılında “Ermeni Sorununun Ortaya Çıkış ve Gelişim Sürecinde İstanbul Ermeni Patrikhanesi’nin Tutumu (1878-1923)” başlıklı teziyle tamamladı. Doktora tezinin genişletilmiş hâli 2015 yılında “Ermeni Sorunu ve İstanbul Ermeni Patrikhanesi (1878-1923)” başlığıyla Türk Tarih Kurumu tarafından yayımlandı. 2010 yılında doktora çalışmalarına devam ettiği İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Anabilim Dalı’nda araştırma görevlisi oldu. Hâlen aynı anabilim dalında Doç. Dr. unvanıyla öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.