ZKS’DE GERÇEKLEŞEN, DOÇ. DR. MURAT ŞENTÜRK’ÜN SUNDUĞU KENT VE MEKÂN KONUŞMALARI SÖYLEŞİ PROGRAMINA PROF. DR. TARKAN OKTAY KONUK OLDU
Türk 25 Mayıs'ta gerçekleşen “Kent ve Mekân Konuşmaları” söyleşi programına Prof. Dr. Tarkan Oktay konuk oldu. Doç. Dr. Murat Şentürk’ün sunduğu söyleşi programında; yerel yönetimler meselesi merkeze alındı.
Prof. Dr. Tarkan Oktay, medeniyet tasavvurunun geliştirilmesinde yerel yönetimlerin rolüne vurgu yaptı:
“Yerel yönetimlerin rolü medeniyet tasavvurunun şehirlerde somutlaşma noktasında ortaya çıkıyor. Çünkü tasavvur, daha çok şehir dediğimiz mekânda olgunlaşan bir mesele. Şimdi tabii köyde insanın bütün hayatını olgunlaştırması mümkün değil, ekonomi ve ilişkiler sınırlı. Ama şehirlerde insanoğlu birçok mekânla ve faaliyet biçimiyle medeniyeti hayata geçirebiliyor, onu olgunlaştırabiliyor. İşte yerel yönetimler tam bu noktada medeniyet tasavvurunun hayat bulması, kendini mekanla etkileşiminde geliştirmesi, adeta yeniden üretmesi noktasında önemli bir role sahip. Tabii yerel yönetim tek başına bu süreci yönetmiyor. Ama önemli aktörlerden biri.”
Oktay, toplumsal dönüşümlerin yerel yönetimler üzerindeki etkisi üzerine konuştu:
“80 darbesinden sonra belediye meclislerindeki genç oranı düşüyor. Yaşlıların, emeklilerin, bürokratların sayısı artıyor. On yılda bir müdahale olması belediye meclislerini de etkiliyor. Özel sektör genişledikçe ve eğitim düzeyi toplumsal olarak ilerledikçe bunun da meclislere yansımasını görüyoruz. 2019’da üniversite mezunu yüzde 17 civarı belediyse meclislerinde, 2019’da ise yüzde 35. Bunda küçük belediyelerin kapatılmasının da etkisi var ama toplumsal gelişme oraya da yansıyor. Bir taraftan özel alan geliştiği için mimar, mühendis ve doktorlar özel alanda da çalışıp meclislere girebiliyor. Türkiye’de eğitim şart denir ama büyük şehirlerdeki meclis ve imar komisyonlarına bakınca öyle demiyorsunuz. Hepsi yüksek mimar, mühendis.”
Prof. Dr. Tarkan Oktay, mimari arayışlar bağlamında Anadolu’nun kültür kodlarının avantajına dikkat çekti:
“Anadolu’da değişik, güzel uygulamalar var. Daha mahalle ölçeğine benzer, yeşil alanı daha fazla projeler yapılıyor. Bu konuda düşünceler ve çalışmalar var. Yer yer örnekleri de oluyor ama bunun geliştirilmesi önemli. Bu, dünyada da katılım ve yönetişim bağlamında önemli. Bizim yine bir avantajımız var. Mahalle ölçeğine inebiliyoruz. Birçok ülkede mahalle yok. Ama katılım ve yönetişim konuşulduğunda bu küçük ünitelere inme noktasında bir eğilim var. Bizde mahalle kültürü var ama biraz ölçekleri büyütmüşüz. Bizim en büyük avantajımız Anadolu’nun kültür kodlarının lezzetini almış olmamız. İnsan, komşu, mahalle ilişkileri… İnsanoğlu sürekli sağlıklı, güçlü olabilen bir varlık değil. Yardımlaşmanın dayanışmanın lezzetini almışız. Bizim kültürel kodlara geçebilecek şehirleri düzenleyebilmemiz için avantajlarımız var.”