Fotoğraf sanatçısı Murat Gür
"Sosyal medya sebebiyle fotoğraf çok tüketilir hale geldi"
Fotoğraf sanatçıları Murat Gür ve Mustafa Yılmaz'ın "Suret-i Cihan" temalı sergisi Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezi'nde açıldı. Dünyanın sıcak yüzlerine objektiflerini netleyen Murat Gür ve Mustafa Yılmaz yirmi yıllık dostluk ve fotoğraf seyirlerinin birikimini Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezinde dün açılan Suret-i Cihan adlı sergilerinde bir araya getirdi. Serginin açılışında konuşan Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın, fotoğraf sanatına olan özel ilgisinden söz ederek "Fotoğrafta ben de birazcık mesafe katetmeye çalışıyorum. Bu yürüyüşte bana büyük katkı sağlayan ve emek veren Süleyman Gündüz, İbrahim Zaman gibi arkadaşlar var yanımda. Hem iki sanatçımız hem de ustalarımızı, hocalarımızı, fotoğraf sanatçılarımızı Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezinde ağırlıyor olmak benim için çok mutlu bir an." şeklinde konuştu. Fotoğraf sanatçısı İbrahim Zaman da fotoğrafın insanları birleştiren bir özelliği olduğuna dikkat çekerek "Fotoğraf sevgi ve muhabbet demektir. Vizyon demektir. Fotoğraf sadece bakan değil gördüren bir iş koludur ve gördürürken de paylaşmayı beraberinde getirir. Sayın Başkanın da başından beri kültüre, sanata ve fotoğrafa tutkun olmasıyla böyle fevkalade olaylara imza atması bizim için çok sevindirici. Bu vizyon demektir." dedi. BATI'DA ELİMİZ DEKLANŞÖRE GİTMİYOR Çad, Endonezya, Sudan, Hindistan, Nepal gibi ülkelerin yanı sıra Türkiye'den de çektikleri fotoğraflardan bir seçki yapan Gür ve Yılmaz'ın Suret-i Cihan sergisinde birbirinden etkileyici 40 fotoğrafı yer alıyor. Fotoğrafla ilgili teknolojiler geliştikçe hele de instagramdan sonra fotoğrafın çok tüketilir olduğunu söyleyen Murat Gür, bunun doğurduğu sakıncalara dikkat çekerek kendisinin fotoğrafı insani ve insana temas eden yönleriyle ele almayı tercih ettiğini söyledi. Sergide daha çok Doğu'dan ve Afrika'dan fotoğraflar olduğuna dikkat çeken Gür, "Batı'dan fotoğraf koyamadık çünkü o coğrafyada insan ilişkileri kendi adımıza fotoğraf çekmemizi zorlaştırıyor. Akdeniz'de çok sıkıntı yok. İtalya'ya, İspanya'ya gidiyorsunuz Güney Fransa, Kuzey Afrika'da sıkıntı yok ama kuzeye gittikçe çeken ve çekilen arasında bir tereddüt oluşuyor. Bundan rahatsız olduğumuz için oralarda parmağımız deklanşöre gitmiyor. Sergimizde Afrika'dan, Asya'dan, Ortadoğu'dan yani kendimizi yakın ve rahat hissettiğimiz coğrafyalardan çektiğimiz fotoğraflar var." diye konuştu. Fotoğrafın hayatının merkezinde durduğunu söyleyen Mustafa Yılmaz da "Karşımızdaki insanın sevincini, hüznünü fotoğraflayabiliyorsak ve bunu seyirciye de hissettirebiliyorsak başarılı fotoğrafçıyız demektir."dedi. Portrelerini çekerken önce insanlarla diyalog kurduklarını, kimi zaman bu tanışıklıkların dostluğa dönüştüğünü anlatan Yılmaz'ın en ilginç anılarından biri 2005 yılında Konya'da çektiği bir portre sonrası yaşanmış. Ahmet Müftüoğlu'nun hikâyesini şöyle özetliyor Mustafa Yılmaz, "2005 yılında Konya Karapınar'da Ahmet Müftüoğlu'nun fotoğrafını çektik. Sonrasında her sene ziyaretine gitmeye başladık. Bir sene gidemedik. İkinci senenin sonunda beni gazete ilanı ile aratmış. Biz fotoğrafını çektiğimiz insanlarla bu şekilde ilişki kuruyoruz. O ân için değil ömür boyu süren bir ilişki kuruyoruz. Küçüklüğünü çekip de gelin olduğu ânın fotoğraflarını da biliyoruz biz insanların."
