Burçak Evren: Sinema öğrencileri kısa yoldan şöhret olmak istiyor.
Zeytinburnu Belediyesi’nin Türk sinemasının 100. Yılı münasebetiyle İhsan Kabil’in sunumuyla düzenlediği Sinema Söyleşisi’ne Türk sinema tarihinin yazılışında ciddi katkıları olan yazar ve sinema eleştirmeni Burçak Evren konuk oldu.
Sinemanın 1895 icat edilmesinden sonra Osmanlı’nın sinemaya çok açık davrandığını söyleyen Burçak Evren, Enver Paşa’nın Almanya’nın sinemayı bir propaganda aracı olarak kullandığını gördükten sonra 1915’te Merkez Ordu Sinema Dairesi’ni kurmasıyla başlayan Türk sinema tarihini dinleyicilere anlattığı söyleşide konu günümüz sinemasına ve televizyon dizilerine uzandı. Günümüzde sinema oyuncularının eğitimsizliğinden şikâyet eden Burçak Evren aralarında kendi öğrencilerinin de bulunduğunu söylediği oyuncuları şu sözleriyle eleştirdi: “Üniversiteye sinema okumak için gelen birçok öğrencinin kısa yoldan şöhret olmak için oraya geldiklerini görüyorum. Bir gencin hiçbir eğitim görmeden bu mesleği yaptığını görüyorum. Sadece bizde değil, maalesef dünya sinemasında da bu böyle.” Türk sinemasındaki ilginç hikâyeleri de dinleyicilerle paylaşan Burçak Evren, Yeşilçam dönemlerinde sinema filmelerine uygulanan abartılı sansürlere de değindi ve ilginç bir örnek verdi: “Ayhan Işık ve Ajda Pekkan’ın oynadığı bir filmde Ajda Pekkan yüzme bilmediği için deniz kenarında duruyor, Ayhan Işık’ta pantalonunu dizine kadar sıyırarak denize giriyor ve bir yerde durup Ajda Pekkan’a ‘Burası derin değil, gelebilirsin.’ diye sesleniyor. Bu film boğazın kritik noktalarını düşmana gösterdiği için sansürlenmiştir.” İhsan Kabil, Sinema Söyleşisi’nin 22 Mayıs’ta “Son Dönem Türk Sineması” başlığıyla gerçekleşecek üçüncü bölümünde yönetmen Kamil Koç’u ağırlayacak.