45 Yıl Boyunca Anlatmaktan Usanmayan Bir Yazar: Vehbi Vakkasoğlu
Eğitimci-Yazar Vehbi Vakkasoğlu; Yazarlık Hayatının 45. Yılı münasebetiyle Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezinde bir söyleşi gerçekleştirdi. Mahmut Bıyıklının sunumuyla gerçekleşen program boyunca yazar; çocukluk günlerinden bugüne okuma, yazma ve eğitimcilik serüvenini bütün salonu etkisi altına alan sıcak ve samimi sohbetiyle dinleyicileriyle paylaştı.
“Yazar olmaktan başka yolum yoktu.”
Eğitimci Yazar Vehbi Vakkasoğlu, yazarlık hayatının 45. Yılı münasebetiyle Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen söyleşide okurlarının yoğun ilgisiyle karşılaştı. Mahmut Bıyıklı’nın sunumuyla gerçekleşen programda yazar sözlerine okumaya ve kitaba duyduğu ilgiyi anlatarak başladı. “Babamın kitapçı dükkanı benim ufkumu genişletti. Oradaki kitapları okumanın dışında, o muhteşem kitapların yazarlarının babamla olan dostluğu bana çok kıymetler kattı. Herkesin yalnız kitaplarını okuduğu Necip Fazıl, Osman Yüksel Serdengeçti gibi isimlerin sohbetleriyle büyüdüm. Babam otoriter bir insandı. Babamın adı Hilmi’ydi, ama kendisi çok Celal’liydi. Şımarırım korkusuyla beni sevdiğini belli etmezdi. Onun takdirini alamasam da, Necip Fazıl’ın, Osman Yüksel Serdengeçti’nin takdirlerini alırdım. Öyle bir ortamda benim yazar olmaktan başka yolum yoktu.” dedi.
“Çocuklara isim koyarken dikkatli olun, tecellisi olur.”
Eğitimci kişiliği söyleşi boyunca öne çıkan Vehbi Vakkasoğlu; yazarlık serüvenini anlattığı her hatırada salonda bulunanlara tavsiyeler vermeyi ihmal etmedi. “Çocuklara isim koyarken dikkatli olun, tecellisi olur. Onlara meslek seçmeyin. Küçük yaşta yeteneklerini keşfedin ve yönlendirin. Hiçbir zaman aşağılayıcı sözler söylemeyin. Hep iyi sözlerle takdir edin. Siz onlara yönlendirici ve güzel sözler söyledikçe onlar da güzel işler yapacaklardır.” diyerek çocuk yetiştirme hususunda başarılı olmanın sırlarından bahsetti.
“Necip Fazıl ilkyazıma göz ucuyla bakıp çöpe attı.”
Yazdığı ilk yazıyı Necip Fazıl’a gösterdiğini söyleyen Vehbi Vakkasoğlu; “Necip Fazıl ilk yazıma göz ucuyla bakıp çöpe attı. benim şevkimi kırmadı. Israrla yazmaya devam ettim. Hatta daha sonra Büyük Doğu dergisinde şiirim çıktı. İlk kitabımı 1968 yılında İstanbul İslam Yüksek Estitüsü’nde okurken açılan Mehmet Akif konulu yarışma sebebiyle yazdım. Yarışmayı kazandım ve onun öğrencisi olan Mahir İz’in önsözüyle yayınlandı.Bunlar benim için büyük şevk oldu.” diyerek insanın yapmak istediği işte sebat etmesinin önemine değindi.
“Ben hayatım boyunca önce anlattım sonra yazdım”
Mahmut Bıyıklı’nın “Eğitimci kimliğinizin yazar kimliğinize katkıları nel oldu?” sorusu üzerine “Eğitimciliğimin yazarlığıma katkısı çoktur. Ben hayatım boyunca önce anlattım sonra yazdım. Ders verdiğim sınıflara girdim, yazmayı düşündüğüm konular hakkında konuştum. Baktım ki çocuklar çıt çıkarmadan ilgiyle dinliyor, zil çaldığı halde dışarı çıkmak istemiyor o konuları yazdım. Baktım esniyorlar, sıkılıyorlar o konu üzerinde biraz daha düşünmem, incelemem gerektiğine karar verdim.” diyen Vakkasoğlu yazma serüveninde eğitimciliğinin önemine değindi.
“Aile bizim son kalemizdir.”
Bugüne kadar yaklaşık 1.500 Çanakkale Semineri, 6.000 kadar Aile Semineri verdiğini, Türkiye’de sadece beş ile gidemediğini belirten Vehbi Vakkasoğlu, Mahmut Bıyıklı’nın “Yurt içi ve yurt dışı bir çok ülke geziyorsunuz, bu kadar gezmeyle yazmayı nasıl başarıyorsunuz?” sorusu üzerine; “Ben aileyi çok önemsiyorum, Deprem ailelerimizin temelinde oluyor. Aile bizim son kalemizdir. O yıkılırsa hepimiz enkaz altında kalırız. Bazen seminer vermeyi bırakayım diyorum, sonra birisi hocam sizin seminerinizden sonra boşanma dilekçemizi yırttık diyor. Böyle durumlarda seminerlere devam etme kararı alıyorum. Yarım kalmış kitaplarım var. Necip Fazıl’ı ve Serdengeçtiyi anlattığım “İki Güzel Adam” kitabım babamın vefatıyla yarım kaldı. Tamamlamayı düşünüyorum.” dedi.
Oldukça verimli ve keyifli geçen söyleşi sonunda, Zeytinburnu Belediyesi Kültür Müdürü Mustafa Aydın’ın tarafından yazarlığının 45. yılı vesilesiyle bir hatıra plaketi de takdim edilen Vehbi Vakkasoğlu; okuyucularına kitap imzaladı, onlarla birebir sohbet etti.
