PROF.DR. ÖMER TÜRKER’LE İHYA OKUMALARI BAŞLADI
ZKSM’de Ömer Türker’le İhya Okumaları programının ilki 13 Ekim Perşembe akşamı gerçekleşti. İmam Gazzâlî’nin meşhur eseri İhyâü Ulûmi’d Dîn’in bu sezon boyunca Prof. Dr. Ömer Türker’in rehberliğinde inceleneceği programın ilkinde, Gazzâlî’nin hayatı ve İhyâü Ulûmi’d Dîn’in önemi hakkında konuşuldu.
GAZZÂLÎ, DÖNEMİNİN EN ŞÖHRETLİ ÂLİMİ
Programın girişinde genel olarak İhyâü Ulûmi’d Dîn’in öneminden bahseden Türker, bu kitabın İmam Gazzâlî’nin büyük projesi olduğunu ve özel bir zümreden ziyade genelin istifadesi için yazıldığını ifade etti. Türker, konuşmasının devamında Gazzâlî’nin hayatı, eserleri ve eserlerinin önemi hakkında bilgi verdi. İmam Gazzâlî’nin, döneminin en şöhretli alimi olarak Bağdat Nizamiyesinin başına geçtiğini ve burada derslerden arta kalan vakitlerinde felsefe eserlerini incelediğini söyleyen Türker, dönemin felsefe anlayışı ve bu dönemdeki felsefe külliyatı hakkında da bilgi verdi.
Türker, konuşmasının devamında Gazzâlî’yi, İhyâü Ulûmi’d Dîn’i yazmaya götüren süreci dönemin tarihî atmosferini de aktararak anlattı. Bu süreçte Gazzâlî’nin tasavvufla ilişkisini ve tasavvufun hakikat bilgisine yakınlaşmadaki üstünlüğünü fark etmesini şu sözlerle ifade etti: “10 yıl süren bir seyahat, riyazet, tefekkür süreci var Gazzâlî’nin. Böyle uzunca bir süre devam ediyor. Bu süre Gazzâlî’nin tasavvufa girme süreci olarak değerlendirilir. Kendisi öyle anlatıyor. Tasavvufa intisap süreci. Bir mutasavvıf olarak artık yaşamaya başlıyor. Çünkü Munkız’da da zaten mutasavvıfların hakikat araştırmalarında kullandıkları yöntemin daha uygun olduğunu onların daha isabetli olduğunu söylüyor. Buna karar vermiş. Yani kendisinin temsil ettiği kelam ekolünü de, felsefe ekolünü de tasavvufun altına koymuş.”
DİSİPLİNLER ÖTESİ BİR ÇALIŞMA
İhyâü Ulûmi’d Dîn’in kapsamı ve amacı hakkında da konuşan Türker, “Arapçada bilim ile bilgi aynı kelime ile ifade edilir; ilim kelimesi ile. Dinî bilgilerin ihyası. Bilgilerin ihyası dolaylı olarak bilimlerin de ihyasına yol açacak gibi bir sonuç çıkarabilirsiniz ama esas itibariyle dinî bilgi nedir, bunu bulmaya çalışıyor. Ne dinî bilgidir? Yani dinî bilgi derken de kastı şu: Öğrendiğiniz zaman tanımı gereği sizi dindar yapacak bilgi.” sözleriyle kitabın genel çerçevesi hakkında dinleyenleri bilgilendirdi. Türker, daha sonra İhyâü Ulûmi’d Dîn’in kapsamı hakkındaki sözlerine şöyle devam etti; “İhyâü Ulûmi’d Dîn disiplinler ötesi, metadisipliner bir çalışma. Yani onların ötesinde hepsinin esasını oluşturan ilkelerin ve kabullerin tartışılıp bunların ne anlama geldiği ve insan için ne değer ifade ettiğine yönelik araştırma, tartışma ve öneri.”
İmam Gazzâlî’nin tasavvufa dair görüşlerinin, yaşadığı dönem itibariyle ifade ettiği önem hakkında da konuşan Türker, “İslâm dünyasında birkaç tane büyük akım var: Kelamcılar, sûfîler ve filozoflar. Kalabalık bir kesim olarak kelamcıların en gözde şahsiyeti mutasavvıfların bilgisinin hakikat bilgisi olduğunu tasdik etti. Hakikat bilgisini temsil eden zümrenin mutasavvıflar olduğunu, tasdik etti. Üstelik, bu ilim bahsini konuşurken ayrıntısına gireceğiz, kelamın dinî bir ilim dahi olmadığını söyledi.” Sözleriyle görüşlerini açıkladı.
Programın son bölümünde, İhyâü Ulûmi’d Dîn’in ilk bölümü olan “İlimler Bâbı’na” giriş yapan Türker, bu bölümde yer alan ilimler taksiminin açıklanmasının program süresini aşacağını ve bir sonraki programda ilimler taksimi hakkında konuşacağını katılımcılara aktardı. Program, dinleyicilerden gelen soruların cevaplanması ile son buldu.