Prof. Dr. İsmail Kara: Ümmet kelimesi Hıristiyanlar ve Yahudiler için de kullanılır
Prof. Dr. İsmail Kara, İslam düşüncesinin meselelerini gündeme getirdiği Çağdaş İslam Düşüncesi seminerinin Nisan ayı programında “ümmet, milliyet, kavim ve cins” kavramlarını ele aldı. Modernleşme döneminde daha önce aynı veya yakın anlamlarda kullanılan ümmet ve millet kavramlarının anlam ve yer değiştirdiğini, birbirinden uzaklaştığını söyleyen Prof. Kara “Günümüzde bölge, kavmiyet, kültür ayrımı yapmadan sadece Müslümanlar için ümmet kelimesini kullanıyoruz. Millet kavramı, kavim kavramının yerine indiğinde, ümmet kelimesi, milletin boş kalan yerini anlamı ve çerçevesi daralarak doldurmuştur.” sözleriyle ezber bozdu. Bugün ümmeti gayrımüslimler için kullanmakta hayli perhizkâr davranıyoruz. Bu anlamlıdır fakat dönemsel bir şeydir ve bir daralmadır.
MİLLET BİR IRKIN DEĞİL DİN TOPLULUĞUNUN ADIDIR Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşen Çağdaş İslam Düşüncesi seminerlerinde üç derstir İttihad-ı İslam (İslam Birliği) konusunu anlatan Prof. Dr. Kara, Nisan seminerine İttihad-ı İslam konusunun bir devamı olan fakat bugün birbiriyle irtibatlı görülmek yerine karşıtı gibi algılanan “millet-milliyet-milliyetçilik” kavramını anlatarak başladı. Biraz geriye gittiğiniz zaman milliyet meselesi İttihad-ı İslama, İslam birliği politikalarına yakın, onun içinde, alt bir birimdir. Bugün bunu anlamakta biraz zorlanabiliriz. Şöyle bir örnek vereyim size: Türkçenin Osmanlı Devleti’ne bağlı Arap topraklarında, Balkanlar’da veya Doğu-Güney Doğu Anadolu’da en çok yaygınlaştığı dönem Sultan Abdülhamit devridir. Halbuki biz bu padişahı İslam Birliği politikaları takip eden bir sultan olarak biliriz. Bu doğru fakat öbürüne mani değil. İslam Birliğini sağlamak için Azerbaycan ve Kafkaslarda, Kırım’da kullanılan Türkçenin Osmanlı Türkçesine yakınlaştırılması da böyle bir örnektir. Milliyetçilik kavramının tarihine geri giden Prof. Kara, “Bugün Türkiye’de milliyetçiliği ırkçılık gibi anlıyoruz. Amerika’da da milliyetçilik vardır fakat onların milliyetçilik kavramını temin eden şey ırk değil vatan ve toprak fikridir. İsrail’deki milliyetçilik fikri din artı ırk üzerine kurulmuştur. Almanyada milliyetçilik belki ırk merkezlidir. Bugün dünyada milliyetçilikler yükselmektedir. Sadece bizim ülkemizde azınlık milliyetçilikleri yükseltilmekte, ana milliyetçilik ise bastırılmaktadır. Bu da problemli bir meseledir.” dedi ve Türkiye’de, İslâm dünyasında milliyetçiliğin ırk üzerinden açıklanmasının yetersiz, anlamsız ve yanlış olduğunun altını çizdi. İslam dünyasında ve bizde millet ve milliyet tanımları için üç temel kelime ve kavram var. Bunlar Kur’an’da da geçen millet, kavim ve cins kavramlarıdır. Millet bugün bizim kullandığımızdan hayli farklı olarak din üzerinden tanımlanan topluluğun, toplumun adıdır. Kavim ise bugün millet dediğimize denk düşmektedir. Kavim, sadece ırk üzerinden tanımlanan bir şey değil, aynı zamanda kan bağı, sıhriyet, birlikte yaşama ve kültür bağları kuvvetli olan topluluklara denir”.Cins ise ırk üzerinden tanımlanan toplum veya topluluktur. Bu üç kategorinin ilk ikisinin 19. Yy.’ın ikinci yarısından itibaren anlam değişikliğine uğradığını, hiyerarşilerinin değiştiğini söyleyen Prof. Dr. İsmail Kara bu değişmelere işaret etti. ÜMMET KAVRAMININ ANLAMI DARALDI “Bugün kavim tedavülden kalktı. Onun boşalan yerine ise millet kavramı indi. Millet kavramının boşalan yerini ise ümmet kavramı doldurdu. Ümmet kelimesinin gerisine gittiğimizde, Arapçada, Farsçada, Türkçede, İslami kaynaklara ve Kur’an’a baktığımızda ise milletle anı-yakın manada olan ümmet kelimesinin Hıristiyanlar ve Yahudiler için de kullanıldığını görürüz. Günümüzde sadece Müslümanlar için ümmet kelimesini kullanmayı benimsiyoruz. Millet kavramı, kavim kavramının yerine indiğinde, eski kaynaklarda bütün dinler için kullanılan ümmet kelimesi, milletin boş kalan yerini, anlamı ve çerçevesi daralarak doldurmuştur.” Prof. Dr. İsmail Kara, 19 Mayıs Salı günü saat 19.30’da Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşecek seminerinde ümmet ve millet kavramlarının yer değiştirmesinin nedenlerini sorgulayacak, bugüne intikal edecek ve bu değişimin meydana getirdiği problemler üzerine fikirlerini paylaşacak.