Babanzâde Ahmet Naim bütün yönleriyle anıldı
Zeytinburnu Belediyesi, vefatının 80. Yıldönümünde Darulfünün felsefe hocası, fikir adamı ve mütercim Babanzâde Ahmet Naim’i anma paneli düzenledi. 28 Aralık Pazar günü Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşen panele dinleyicilerin ilgisi büyük oldu.
Oturum başkanlığını Prof. Dr. İsmail Kara’nın yaptığı panelde, Doç. Dr. M. Cüneyt Kaya, Doç. Dr. Halit Özkan, Yrd. Doç. Dr. Ali Benli Babanzâade Ahmet Naim’in Arapça hocalığı, felsefe hocalığı ve hadis mütercimliği yönlerini anlattı. Panel sonunda bütün katılımcılara, Prof. Dr. İsmail Kara’nın hazırladığı ve Zeytinburnu Belediyesi’nin yayımladığı “Rüsuh ve İstikamet Sahibi Bir Zat-Babanzâde Ahmet Naim Bey” kitapçığı, Doç. Dr. M. Cüneyt Kaya’nın yeni çıkan Babanzâde Ahmed Naim, Felsefe Makaleleri, ve İsmail Kara’nın Bir Felsefe Dili Kurmak-Modern Felsefe ve Bilim Terimlerinin Türkiye'ye Girişi kitapları hediye edildi. Panelin açılış konuşmasını gerçekleştiren Prof. Dr. İsmail Kara; Babanzâde Ahmet Naim’in hayatını üç dönem olarak anlattıktan sonra sözü konuşmacılara bıraktı. Tasavvuf yönünün bilinmesini istememiştir “Babanzâde Ahmet Naim, Galatasaray Lisesi mezunudur. Arapçası var. İslam-ı ulumiye eğitimini nereden aldığı ise bilinmemektedir. 26-27 yaşlarında Arapça tercüme yapmanın zor olduğu bir dönemde tercümeler yapıyor. Bunlar ilk yazarlık tecrübeleridir. Son dönemin önemli mutasavvıflarından Ahmed Amiş’in torunu ile evlenmiştir. Kendisi de intisab etmiştir. Ahmed Amiş Efendi Babanzâde’nin evinde vefat etmiştir. Babanzâde Ahmet Naim, erken başlayan bir tasavvuf yönü olmasına rağmen kendisin bu yönünü örtmüş, pek bilinmesini istememiştir.” Sebilürreşad’da Akif ile fikri mücadele verdi “Babanzâde Ahmet Naim’in Türkiye’de modern felsefenin kurulması ve ilk kitapların yazılması, ilk tercümelerin yapılması konusunda önemli bir yeri var. Babanzâde, bir fikri mücadele adamı olarak mücadelesini Mehmed Akif’in başında olduğu ve dönemin en çok takip edilen yayını olan Sırat-ı Müstakim (Sebilürreşad) ekibine dahil olarak yapmıştır. Dönemin aydınlarının büyük bir kısmı bu yönlerini hususi bir gayretle gizlemişlerdir. Sebeplerinin bir kısmını biliyor, bir kısmını tahmin ediyoruz.” Milli Mücadele döneminde sessizdi ”Bugün tanıdığımız Babanzâde ise II. Meşrutiyet Dönemi’nde hem yazar, hem fikir adamı, hem Darülfünun felsefe grubu hocası hem de çevresiyle öne çıkıyor. Diğer aydınların büyük çoğunluğu gibi Sultan Abdulhamit’in yönetim tarzından memnun değildir. İttihat Terakki’nin içinde olmayan fakat sempatiyle bakan biridir. Cumhuriyet döneminin ilk 10 yılını, Milli Mücadele döneminin tamamını yaşamıştır. Fakat Milli Mücadele’ye katılmıyor. Açık bir tavrı yok. Talebelerinin yayımladığı hatıralarında “M. Kemal Paşa’yı pek tutmadığı” yazar. Fakat Sebilürreşad’daki arkadaşlarının büyük kısmı Milli Mücadele’yi desteklemeye giderken Babanzâde’nin İstanbul’da kalması ve sessizliğini koruması enteresan. M. Akif’le çok yakın arkadaşlar. Bu konuda muhakkak konuşmuş olmaları lazım fakat hiçbir yerde bu konular geçmiyor.” Yrd. Doç. Dr. Ali Benli, Babanzâde’nin Arapça hocalığı yönünü anlattı. “Babanzâde Ahmet Naim, Arapça neden öğrenmeliyiz tartışmalarında birçok görüş beyan etmiş, kolay öğrenilmesi konusunda tavsiyelerde bulunmuş. Arapça konusunda istekli olmayan Batı hayranı zevatları ise eleştiriyor. Tercümenin önemine değiniyor ve kendi kaynaklarımızı Avrupalıların yaptığı tercümelerden okumanın bir utanç olduğunu belirtiyor.” Doç. Dr. M. Cüneyt Kaya, Babanzâde’nin felsefe hocalığı yönünü aktardı. “Babanzâde meslekten bir felsefeci değil. Darülfünun’da ders vermeye zorla ikna ediliyor. Medrese eğitimi müfredatından gelen bir felsefe geleneğimiz olduğunu söyleyerek felsefenin bizim için yeni bir şey olmadığını söylüyor.. Felsefe geleneğimizle bir süreklilik ilişkisi kurmamız gerektiğini hatırlatıyor ve batı felsefesini de bir kenara atmamak gerektiğini, geleneğimizle arasında kendi benliğimizden uzaklaşmadan bir bağ kurmamızı istiyor. Verdiği felsefe eğitiminde ve eserlerinde ise hikmet, mantık, psikoloji ve metafiziğin felsefenin alanı içinde olduğunu belirtiyor.” Doç. Dr. Halit Özkan, Babanzâde’nin hadis çalışmalarını anlattı. “Babanzâde Ahmet Naim, muhaddis olmadığı halde hadisle iştigal ediyor. Hadis birikimini neden tahsil ettiği meçhul. Hadis ilmiyle uğraşan birinin hocasının adını zikretme zorunluluğu vardır. Babanzâde’nin bir isim zikrettiğine dair bir kaynak yok. I. Ve II. Cildini tercüme ettiği Sahih-i Buhari Muhtasarı Tecrid-i Sarih Şerhi Cumhuriyet tarihinin en güzel ve hala geçilemeyen hadis tercümesidir. Klasik bir hadis usulü kitabında olması gereken her şeyi eserinde buluyoruz.”