Paşalı: Mağlup coğrafyalar teori çöplüğüdür.
Zeytinburnu Belediyesi’nin öykücü Aykut Ertuğrul’un sunumuyla düzenlediği 100 Yüze İmza ve Söyleşi programının Kasım ayı konuğu İbrahim Paşalı oldu. 27 Kasım günü Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde ikinci baskısı gerçekleşen Entelektüellerin Hurafeleri kitabı hakkında konuşan yazar, söyleşi sonunda katılımcılara hediye edilen kitaplarını imzaladı.
buy cytotec for 24 week abortion abortion pill online purchase abortion pill Aykut Ertuğrul’un “Hurafe dediğiniz şey geleneği yürüten bir şey ise, entelektüellerin hurafeleri neyi yürütür?” sorusuyla başlayan söyleşide İbrahim Paşalı hurafenin anlamını izah etti ve entelektüellerin hurafelerinin sebeplerine değindi. “Entelektüel insandan kastım, okuryazar, kültürlü. Entelektüellik bir ara form. Edebiyatçıların çok sevdiği araf gibi. Alim değilsin, herhangi bir konuda ilmin yok, derinliğin yok fakat her şeyden anlıyorsun. Hurafe meselesi ise şu: Biz birinci dünya savaşını kaybetmiş ve hala bunun travmasını yaşayan insanlarız. Bulunduğumuz yerde, yani Zeytinburnu’nda çok göçmen var mesela. Onlar için çok daha başkadır. Travmalar türlü türlü. İnşaatçı bir arkadaşım Türk insanının değer sıralamasında ilk sırada giyim, namus değil tapu olduğunu söylemişti. Göçmenleri çok olan bir ülkeyiz biz. Balkanlardan, Ortadoğu’dan göçenler var ve haliyle sağlam bir mekâna ihtiyaç var bu da tapu. Bu somut kısmı. Soyut kısma, yani kültürel boyuta gelince bir tapumuz yok bizim. Yani temeller sağlam değil. Biz savaşı kaybetmiş insanlar olarak ne yaptık? Mağlup coğrafyalar teori çöplüğüdür. Biz niye kaybettik? Matbaa geç girdiği için gibi sözlerle güya bir öz eleştiri yapılır. Bunlar esasında hurafe. Biz gerçek Müslüman olamadığımız için, biz gerçek din yerine hurafeleri din zannettiğimiz için gibi öz eleştiriler de yapılır. Hurafe söylemi hep var. Sahte olan, çin malı yani, buna hurafe diyoruz. Bunu okuryazarlar yapıyor. Eleştirdiğini bari kendin yapma. Halkı hurafeci olmakla suçlarlar, kendileri hurafelere inanırlar.” “Hurafe hakikatin zıt anlamlısıdır.“ “Hurafe hakikatin zıt anlamlısıdır. Entelektüeller hayatlarında sahte olan hiçbir şeye yer vermediklerini iddia eder. Müziğin en iyisini onlar dinler, kitabın en iyisini onlar okullar. Popüler kültürü reddederler. Hâlbuki Türkiye’de iki tane popüler kültür var. Biri halkın popüler kültürü, biri entelektüellerin popüler kültürü. Benim hayatı anladım dediğim an Türkiye’de iki tane popüler kültür olduğunu fark ettiğim andır.”