Tespih'in sanat hâli
Hüseyin Çelik Atölyesi’nin “Sübhan” adlı tesbih sergisi 15 Mart’ta saat 19.00’da Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezinde açılıyor. Çelik’in otuz yıllık birikimi “Sübhan” sergisinde sanatseverlerle buluşacak. Sergi 16 Nisan’a kadar görülebilecek.
Her din ve kültürde neredeyse insanlık tarihiyle eşzamanlı olarak varlık gösteren tespih, bir süredir hak ettiği anlamı kazanarak ‘sanat’ olarak değerlendirilmeye başlandı. Yurtiçi ve yurtdışında açılan pek çok sergi de bu sanatın koleksiyonerler dışında da sanatseverlerle buluşmasına vesile oluyor. Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde 15 Mart’ta açılacak olan Hüseyin Çelik Atölyesi Tespih Sergisi de bu anlamda birbirinden değerli sanat eserlerini bir araya getiriyor. Mehmet Lütfi Şen küratörlüğünde hazırlanan Sübhan başlıklı sergi ilk atölye sergisi olması açısından önem taşıyor. 1996 yılında ülkemizde ilk kez yapılan tespih sergisi Dua Taneleri’ne Necip Sarıcı koleksiyonundaki eserleriyle katılan Hüseyin Çelik, sonraki yıllarda küratörlüğünü Mehmet Lütfi Şen’in yaptığı “Tespih Sanat Olunca” sergilerine de katıldı ve workshoplar yaptı. 2011 yılında Roma’da Vatikan’a ait Cancelleria Sarayı’nda Mehmet Çebi koleksiyonundaki tespihleri sergilendi. Yurtiçi ve yurtdışındaki koleksiyonlarda birçok tespihi bulunan Hüseyin Çelik’in, İstanbul’daki Hilye ve Tespih Müzesinde eserleri daimi sergide yer alıyor. Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde açılacak olan sergi hakkında “ ‘Sübhan’ projesi tam da zanaatın sanata dönüştüğü yeri imliyor.” diyen küratör M. Lütfi Şen, “Bizim tespih geleneğimiz Osmanlı tecrübesiyle çok üst bir dil yaratmış. Nasıl hattatlarımızın muhteşem eserleri “Kur’an İstanbul’da yazıldı” dedirtmişse, tespih ustalarının muhteşem tasarım ve olağanüstü işçiliklerle ortaya koyduğu eserler de “Tespih İstanbul’da Çekilir” karinesini doğurmuştur. Günümüz ustalarının, özellikle tasarımı ön planda tutan ve tasarıma layık işçilikle tamamladıkları tespihler artık sanata dönüşmüştür.” şeklinde konuşuyor. Hüseyin Çelik’in 30 yıllık çabasının ürünlerinin yer alacağı 16 Nisan’a kadar devam edecek olan sergide Adnan Tolga Çelik’in eserleri de görülebilecek. Hüseyin Çelik kimdir? Hüseyin Çelik1964 yılında İstanbul’da doğdu. İlk, orta ve lise eğitiminden sonra çeşitli atölyelerde torna tesfiyeci olarak çalışmaya başladı. 1984 yılında vatani görevini yerine getirmek üzere askere gitti. Askerlik yaptığı dönemde tespih ticaretiyle uğraşan Abdullah Öner’le tanıştı. Torna tasfiye birikiminden cesaret alarak 1986 yılında tespih yapmaya başladı. Çelik, 8 yıl boyunca otodidakt olarak tespih yapımında belli bir seviyeye geldi. 1994 yılında Türkiye’nin en önemli tespih ustası Elazığlı Yusuf Özgen’le tanıştı. 2001 yılına kadar kendisiyle çalışma imkânı oldu. Bu süreç içerisinde kendi otodidakt birikiminin yanında büyük bir ustayla çalışarak kazanılan bilgi tecrübe ve hassasiyetin, tespih sanatına giden en önemli yol olduğunu kavradı. Kendi tecrübesi, Rahmetli Üstat Yusuf Özgen’den öğrendiklerinin yanında hayranı olduğu Osmanlı tespih ustalarının eserlerini detaylı etüt etmeyi sürdürdü. Bu etütlerle edindiği Osmanlı tespih tecrübesi onda, geleneğe saygı ve geleneği sürdürmek için öze sadık kalarak yenilikler yapmanın önemini kavramasını sağladı. Eserleri yurtiçi ve yurtdışındaki pek çok koleksiyonda yer alan sanatçı halen Gaziosmanpaşa’daki Hüseyin Çelik Tespih Atölyesinde oğlu Tolga Çelik ile birlikte çalışmalarına devam etmektedir.
