ZEYTİNBURNU KİTAPÇISI BULUŞMALARI'NDA HALİL İBRAHİM İZGİ İLE FİLİSTİN DEFTERİ KİTABI KONUŞULDU
Zeytinburnu Kitapçısı Buluşmaları’nın mayıs ayı konuğu Halil İbrahim İzgi oldu. Zeytinburnu Kültür Sanat’ın organize ettiği program Merkezefendi’deki Zeytinburnu Kitapçısı’nda gerçekleşti. Merve Akbaş’ın sunumuyla 28 Mayıs Salı akşamı gerçekleşen programda “Filistin Defteri” kitabı ekseninde konuşuldu. Halil İbrahim İzgi’yle yapılan söyleşinin konuları arasında Filistin, Gazze’de yaşananlar, yıllar boyunca süren planlı soykırım ve buna karşı dünyanın ve bizim tutumumuz yer aldı.
FİLİSTİN ASLINDA BÜYÜK BİR DEFTER
Söyleşinin başında gazeteci Halil İbrahim İzgi, kitabının hikâyesini şu sözlerle anlattı: “Filistin aslında büyük bir defter ve durmadan bir şeyler dahil oluyor. Hem okuduğumuz bir defter hem yazdığımız bir defter. Cüda romanını da ilk olarak yazarken yine Filistin ve Bosna arasında ne gibi hikâye benzeşimleri ya da transferleri var diye, oradan yola çıkarak Saraybosna’da yola çıkan bir hikâyenin işte Filistin topraklarında, daha sonra bütün dünyaya yayılan hâlini gözlemlemiştim.Dolayısıyla aslında şimdi de düşünüyorum bunu, pek çok deftere notlar aldım Filistin’le alakalı ama hepsi burada değil, onu da söyleyeyim.”
BİRAZ İĞNEYİ KENDİMİZE BATIRMAMIZ GEREKİYOR
Halil İbrahim İzgi: “İki zaman dilimi; 2008-2009’da yaşanan süreçler de var. Gazze yine benzer şekilde muhasara altındaydı, çok acı zamanlar yaşıyordu. Daha sonra aradan zaman geçti, yine bir takım şeyler var. Benim için farklılaşan nokta, arada ben Filistin’i görmüş oldum, iki defa görmüş oldum. Arada bu fark var. Diğer taraftan, defter aslında hatıra biriktirmenin bir yöntemi ve arada neler değişiyor ve neler değişmiyor. Sonra hayretle gördüm ki birçok şey değişti zannederken aslında hiçbir şeyin değişmediği noktalar var. Yani bizim Filistin hakkındaki bilgilerimiz artmıyor, çözüme yönelik geliştirdiğimiz metotlar değişmiyor ama biz aynı çaresizlik içinde, aynı verimsiz metotlarla diyelim başarıya ulaşmaya çalışıyoruz. Bu bana tuhaf geldi açıkçası. Yani bir insanlık ortak aklı diyelim veya Filistin için çarpan kalpler diyelim, 15 senede farklı başka şeyler geliştiremez miydi? Yani bunu da kendimi dışında tutarak söylemiyorum. Yani bugün Amerikan üniversiteleri var, başka şeyler var, şunlar bunlar, birçok metot deneniyor. Ama biz hep aynı metotlarla diyoruz ki kahrolsun, işte özgür Filistin vesaire… Bu tarz şeyler diyoruz. Bunun haricinde neler yapmamız gerekiyor, biraz iğneyi kendimize batırmamız gerekiyordu. Bu defterin böyle de bir derdi var aslında.” sözleriyle geçmişten günümüze geçen sürede Filistin konusunda değişmeyen tavra değindi.
Programın son kısmında ise Halil İbrahim İzgi, izleyicilerden gelen soruları yanıtladı.
HALİL İBRAHİM İZGİ KİMDİR?
Halil İbrahim İzgi, bir roman yazarı ve hikaye anlatıcısı. Sosyal medya üzerinde sarı montuyla geri geri yürüyerek anlattığı hikayelerin ötesinde yaklaşık on yıl boyunca tarihten bulduğu hikayeleri bugüne taşıyarak gazete sayfalarında anlamaya ve anlatmaya çalıştı. Rögar kapakları, yemek kitapları, yol tabelaları ve etimolojik yolculuklar ona şehirler dolaştırdı. Kudüs, Mogadişu, Bağdat, Saraybosna, Gırnata, İşbiliyye, Almaatı, Cenevre, Erbil, New York, Bangkok, Zigetvar, Budapeşte, Londra, Üsküp, İşkodra, Kalkandelen, Paris, Münih ve daha birçok şehre gitti geldi. Gittiği her yerden bir parça aldı ve onları anlatmaya çalışıyor. Eşi ve iki kızıyla Üsküdar’da yaşıyor. Hayatını hikayeler toplayarak ve onları yazarak geçiriyor. 6 Şehirde Osmanlı Tarihi’ni hazırlarken yemek kitaplarından başını kaldıramıyordu. Her şehrin bir yolculuk ve her yolculuğun bir kitap olduğunu düşünüyor. Bir Saraybosna romanı Cüda, Erdem Yayınları tarafından neşredildi. Halep’i anlattığı Camera Obscura / Karanlık Oda, mültecilerin Midilli ve Atina’daki hayatlarına odaklanan Yorgo Kostakis’in Son Günleri, 1868 yılında İstanbul kedilerinin maceralarını anlattığı Cihangir ve Sofya, eşiyle birlikte kısa öykülerini bir araya getirdiği İkimiz yayını bekleyen eserlerinden bazıları. Hikâyeleri, dinlemeyi, anlatmayı ve yazmayı seviyor.