MEDENİYET BİLİNCİ SEMİNERLERİ ZEYTİNBURNU KÜLTÜR SANAT'TA DEVAM EDİYOR
Kültür ve medeniyet kavramlarının tartışıldığı ve bu kavramlara dair bilincimizin ne olduğu ve nasıl olması gerektiği sorularının konuşulduğu Medeniyet Bilinci Seminerleri Zeytinburnu Kültür Sanat’ta başladı. Prof. Dr. Özcan Hıdır yönetimindeki seminerlerde Doğu ve Batı medeniyetleri, medeniyet ve kültür kavramları, medeniyetler arası ilişkiler ve bütün bu kavramlara dair bilincimiz ele alınıyor. Medeniyet Bilinci Seminerleri’nin üçüncüsü 8 Mart akşamı saat 19.30’da Zeytinburnu Kültür Sanat’ta yapıldı. Bu programda Prof. Dr. Özcan Hıdır, İslamofobi 2.0 başlığıyla bir konuşma gerçekleştirdi.
YENİ BİR DÜŞMAN İCAT EDİLDİ: BUNUN ADI İSLAM’DI
Prof Dr. Özcan Hıdır konuşmasında; “Klasik anlamdaki İslamofobi faaliyetini biz aslında Soğuk Savaş’ın bitimi yıllarına götürüyoruz. Bunun daha öncesi de var ama esas itibariyle somut anlamda buraya götürebiliriz. Neden? Çünkü 1990 yılında, 90’lı yılların başında Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Soğuk Savaş bitmiş oldu. İki kutuplu dünya vardı o zaman. İki kutuplu dünyada Sovyetler Birliği çökünce Batı’nın bir düşmanı kalmadı ortalıkta, görünürde. Şimdi, düşmansız da hakikaten, tırnak içinde kullanıyorum bunu, ‘düşmansız da yapamıyor Batı.’ Bir şekilde düşman da icat ediyorlar şu veya bu şekilde. Ve burada yeni bir düşman icat edildi. Bunun adı İslam’dı. İslam’ı düşman olarak ilan etmiş oldular. Daha doğrusu İslam’ı ve Müslümanları.” sözleri ile İslamofobi hareketlerinin ortaya çıkışı hakkında bilgi verdi.
İSLAMOFOBİ BİR EKMEK VE OY KAPISI HÂLİNE GELİYOR
İslâm’ın gelenekle ilişkisine de değinen Özcan Hıdır şunları söyledi: “Globalleşti artık İslamofobi 11 Eylül’den sonra. Yani tüm dünyaya yayılmış oldu. Bütün dünyaya yayıldı, globalleşti hatta glokalleşti, yerelleşti. Yerel İslamofobilerden bahsediyoruz biz artık. Hatta Müslüman ülkelerde bile bunun örneklerini görebiliyoruz şu veya bu şekilde. Globalleşince veya dünyaya yayılınca bir şey de karşımıza geliyor bizim. Nedir o? Artık ekmek ve oy kapısı hâline geliyor bu. Yani bundan geçinen, bunun üzerinden geçinen yazarlar var, kitaplar yazıyorlar, işte bestseller oluyor. Yayınevleri bunları çok destekliyor filan. İşte buna paralar, bütçeler ayrılıyor, raporlar yayınlanıyor. Bir ekmek, oy kapısı hâline geliyor. Peki oy kapısı nasıl oluyor? Oy kapısı da aşırı sağcı ve solcu dediğim İslamofobiyi veya İslam karşıtlığını, Müslüman nefretini ana merkez politikası hâline getiren partiler yükselişe geçiyor.”
Konuşmanın devamında Prof. Dr. Özcan Hıdır, İslamofobinin bugününü ve yarınını ele aldı. Program, saat 20.30’da son buldu.