Prof. Arslan: Alim ve entelektüel aynı şey değildir
Uludağ Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüsamettin Arslan, Toplum ve Politika seminerinde günümüzün en çok tartışılan konularından “Âlimler ve Entelektüeller” konusunu anlattı. Bugün alimin karşılığı olarak entelektüel tanımlamasının kullanılamayacağını söyleyen Prof. Arslan, “Entelektüel muhalif, marjinal olarak tanımlanır. Toplumun göbeğinde değil, kenarında yaşar ve sadece eleştirir.” dedi.
Prof. Dr. Hüsamettin Arslan, 21 Mart Cumartesi günü Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşen Toplum ve Politika seminerinde düşünce dünyamızın temel meselelerini ele almaya devam ediyor. Bu kez tartışmalara neden olan “Âlimler ve Entelektüeller” konusunu anlatan Prof. Arslan; Pagan Çağ’dan Orta Çağ’a, Orta Çağ’dan Modern Çağ’a toplumların kanaat önderlerini anlattı ve günümüz modern entelektüelini tanımlayan düşünce yapısının altını çizdi. “İster dünkü, ister bugünkü, ister yarınki toplumda sıradan insanlar hayata, dünyaya bakar ve gördüğü karmaşayı izah edemez. İnsan düzeni seven bir varlıktır. Kendini huzurlu ve güvende hissetmek ister. Kaos ve karmaşa onu korkutur. Kararsızlık ise insan için öldürücüdür. İnsanın dünyayı bir düzen içinde anlama ihtiyacını ilk toplumlarda kâhinler, rahipler, şamanlar, büyücüler gidermiştir. Orta Çağ’da ise bu kişiler âlimlere dönüşmüştür. Çünkü Orta Çağ’da Hıristiyan ve Müslüman dünyasında bu kişiler bütün enerjilerini din konusuna yöneltmiştir. Ele aldıkları en mühim konular din ve itikat konusu olmuştur.” ÂLİM VE ENTELEKTÜEL ARASINDAKİ FARK “Modern Çağ’da Avrupa’da Katolik kilisesinin hâkimiyetini kaybetmesiyle din iktidarını kaybetmiş, modern entelektüeller ortaya çıkmıştır. Bunlar büyük şairlerden, yazarlardan, gazetecilerden, sanatçılardan oluşuyor. Modern entelektüel, âlimler gibi din ve itikat konusuna yönelmemiştir. Modern entelektüelin konusu bilgidir. Bilgi ise seküler bir konudur. Bu yüzden âlimin karşılığı olarak entelektüel tanımını kullanamayız. Bugünkü modern entelektüelin beslendiği, Avrupa Ortaçağına ait bir vecize vardır. “Şeytan ayrıntıda gizlidir.” Bu vecize modern çağa taşınırken sansüre uğramıştır, aslı şöyledir: “Tanrı da, şeytan da ayrıntıda gizlidir.”. Buradan âlim ve entelektüel arasındaki farkı net görebiliriz. Âlimler ayrıntıda Tanrı’yı arar çünkü ayrıntıda gizlidir, entelektüel şeytanı arar, çünkü ayrıntıda gizlidir.” Bu sebeple modern entelektüel muhalif olmak ister. Toplumdaki hâkim düzene karşı çıkarak, şeytan rolünü üstlenerek onu eleştirir. Bu yüzden modernler entelektüellik eşittir muhalefet demiştir. Entelektüel muhalif, marjinal olarak tanımlanır. Toplumun göbeğinde değil, kenarında yaşar ve sadece eleştirir. Modern entelektüel bunu kendisine söyleyince seve seve kabul eder. Geothe Faust’ta entelektüel için “Bilgi uğruna ruhunu şeytana satan adam.” der.”