Bahadıroğlu: "Geçmişine iftira atan bir toplum büyüyemez"
Tarihçi yazar Yavuz Bahadıroğlu, her ay Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezinde gerçekleştirdiği Tarih Okumaları söyleşisinde Şubat ayında Osmanlı nasıl büyüdü, Türkiye nasıl büyür? konusunu anlattı. Osmanlı Devletinin cihan imparatorluğuna dönüşmesinin temelinde, yayıldığı topraklardaki insanların, dil, din ve ırkına gösterdiği saygıyla ilişkilendiren yazar, Türkiyenin büyümesinin de buna bağlı olduğunu söyledi.
Tarihçi yazar Yavuz Bahadıroğlu; Zeytinburnu Belediyesi’nin konuğu olarak her ay Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde Tarih Okumaları söyleşisine devam ediyor. Birbirini takip eden dersler niteliğinde Osmanlı konusunun işlendiği söyleşinin 18 Şubat akşamı konusu “Osmanlı nasıl büyüdü, Türkiye nasıl büyür?” oldu. Bahadıroğlu; dinleyicilerin büyük ilgi gösterdiği söyleşide sözlerine, Osmanlı Devleti’nin kurucusu Ertuğrul Gazi’nin annesi Hayme Ana’nın oğluna “Boyundan, soyundan olsun olmasın, insanlara adil davran.” öğüdünü hatırlatarak başladı. Kuruluşundan itibaren Osmanlı Devleti’nin yönetim mantığına bu öğüdün hâkim olduğunu anlatan Bahadıroğlu; “Türkiye yakın zamanda 28 Şubat gibi sıkıntılı bir dönemden geçti. İnsanlara inancıyla ilgili yaşatılan sıkıntılar, Türkiye’yi ilerletmemiş, aksine geriletmiştir.” diyerek Türkiye’nin büyümesindeki engellere değindi.
İnsanların dinine, diline ve ırkına saygı gösterilmesinin bir ülkeyi saadete götüreceğini belirten Bahadıroğlu; “Osmanlı’nın büyük devlet olmasındaki sır insan kaynakları üzerinden yücelmiş olmasında yatıyor. Gittiğim yerlerde sıkça karşılaştığım sorulardan birisi şu: Osmanlı büyüktü, kalkınmıştı ama neden bugün her şeyi batı icad etti, batı keşfetti? Batı’nın bütün keşifleri sömürmek amaçlıdır. Osmanlı’nın gittiği yerlerde insanları sömürmek gibi bir davranışı asla olmamıştır. Osmanlı Devleti’nde 40’a yakın ırk mevcuttu. Saadet içerisinde yaşamışlardır. Ne zaman ki Osmanlı modeli yıkıldı; bugün bakınca hiçbirinin kendi modelini kuramadığını, kan ağladıklarını görüyoruz. İnsanların farklılıkları gözetmeyi bıraktığımız, Avrupalılaşmaya başladığımız zaman kaybetmeye başladık. Bugün coğrafyamızda yaşanan sıkıntıları gidermenin yolu, daha önce bu coğrafyada büyük olan bir devletin yeniden büyüyüp, İslam coğrafyasını bir araya toplaması lazım. Bizim ülkemiz bunu başarabilecek tek ülkedir.” dedi.
Bir ülkenin büyümesindeki en önemli yapı taşının aile olduğuna değinen Bahadıroğlu; “Bir ülkenin büyümesi ailede başlar. Çocuklarımızla sohbet etmeye geri dönmeliyiz. Onlara sadece öğüt vermekle kalmayıp, örnek anne babalar olmalıyız. Geçmişimizi bilmeli ve onlara aktarmalıyız. Kendi geçmişine iftira atan bir toplumun büyümesi mümkün değildir. Geçmişimizden gururlanarak bahsetmeli, güzel geleneklerimizi sürdürmeli ve yeni nesle davranışlarımızla örnek olarak aktarmalıyız.” dedi.
Bugün ülkemizde de yaşanan ayrımcılıkların Türkiye’nin büyümesine zarar verdiğini söyleyen Bahadıroğlu; “Türk, Kürt, Alevi, Sünni, Laz, Çerkes ayrımlarını önce kalplerimizde, sonra da siyasette kaldırmayı başarırsak yeniden büyümemizin önünde hiçbir engel yoktur.” diyerek programını sonlandırdı.