ZEYTİNBURNU'NDA RAMAZAN ETKİNLİKLERİNİN CUMA AKŞAMI KONUĞU SENAİ DEMİRCİ OLDU
Zeytinburnu’nda Ramazan etkinlikleri tüm hızıyla devam ediyor!
Zeytinburnu’nda Ramazan etkinlikleri, çocuk programları, söyleşi ve tasavvuf konserleri ile devam ediyor. 23 Mart akşamı yapılan programın konuğu Senai Demirci oldu. Serdar Tuncer’in sunumuyla başlayan programda Senai Demirci ile Ramazan, oruç ve ibadet üzerine bir sohbet gerçekleştirildi.
BİR GÜNAHIN ARKASINDAN GELEN MAHCUBİYET BU KADAR MAKBULSE BİR SEVABIN ARKASINDAN GELEN MAHCUBİYETİ DÜŞÜN
Gecenin başında ilk olarak sahneye Serdar Tuncer çıktı. Tuncer, kısa bir selamlama konuşması ile programı açtı. Ardından sahneye bu kez gecenin konuğu Senai Demirci çıktı. Serdar Tuncer’in sunumuyla başlayan söyleşide Senai Demirci, Ramazan’a, oruca, ibadetlere ve Müslümanlığa dair bir sohbet gerçekleştirdi. Söyleşinin başında “yaşamak ağrısı” üzerine konuşan ikili, daha sonra ibadetler üzerine bir sohbet yaptı. İbadetler karşılığı cennete girmek üzerine de konuşan Senai Demirci: “Ataullah İskenderi’nin sözünü hatırlarsın: ‘Bir günahın arkasından gelen mahcubiyet, bir sevabın, itaatin arkasından gelen mağruriyetten hayırlıdır.’ İlk okuduğumda şimşek çarpmış gibi oldum. Ya diyorum, mahcubiyet dediğimiz şey o kadar makbul bir şey ki sebebi günah da olsa diyor ki Allah, bendensin. Ama ‘ben teheccüde kalktım, namazlarımız sünnetiyle kıldım, cillop gibi de üç aylar orucum var, beş de Ramazan umresi çaktım falan’ bunu diyor yaparsan, burada değilsin diyor. Yani bizim şöyle bir yanlış hesabımız var: Merkez Bankası’nın bastığı paralarla, hepsini toplasan, hepsini topladın diyelim… Toplayıp, onu götürüp Merkez Bankası’nı satın alabilir misin? Diyor ki ‘bir dakika, biz basıyoruz bu parayı.’ Şimdi Allah’ın sana bahşettiği sevaplarla kalkıp da ‘Allah’ım, senden cennet alacaklıyım ha, ver.’ diyebilir misin? Değil… Bunu anlatırken bazen, haklı olarak sordular, ne yani hocam, dediler, günah mı işlemeliyiz? Tabii ki işlemeyelim de ola ki işleriz, ola ki işlemişizdir, ben işliyorum zaten. Şimdi bir günahın arkasından gelen mahcubiyet, bu kadar makbulse, bir sevabın arkasından gelen mahcubiyeti düşün. Ya hu sevabın arkasından mahcubiyet gelir mi? Bak az önce söylediğin şey, ‘Ya Rabbi, sana hakkıyla şükredemedik.’ Yani seni yeterince tanıyamadık, sana hak ettiğince şükredemedik. Bu mahcubiyet, sevabın arkasından gelen mahcubiyet… Hani günahın arkasından gelen mahcubiyeti Allah o kadar seviyorsa, sevabın arkasından gelen mahcubiyeti acaba diyorum, koyacak yer mi bulamaz, ne yapar, ne eder… Nasıl bir güzelliktir o…” sözlerini söyledi.
Yaklaşık bir saat süren söyleşi, saat 23.00’te son buldu.