ZKS’DE GERÇEKLEŞEN “BİZE ŞAİRDEN BAHSET” SÖYLEŞİ PROGRAMINA ERTUĞRUL RAST KONUK OLDU
5 Kasım’da ZKS’de gerçekleşen “Bize Şairden Bahset” söyleşi programına, Ertuğrul Rast konuk oldu. Zeynep Arkan’ın sunduğu söyleşi programında; Rast’ın şairliği, beslendiği kaynaklar, çeviri şiir ve daha pek çok konu konuşuldu.
Ertuğrul Rast şiirle tanışmasını, şiir hayatına girdikten sonraki yolculuğundan bahsetti. “Şair, şiirin bilincinde olan ve çağına hâkim kişi demektir. Onun şimdiki zamanı bilmesi için geçmişi de bilmesi gerekir. Şiiri tanımayan birinin şiire başlaması imkânsız. Fanzinler sayesinde şiirle tanıştım ve 2011 yılında şiir yazmaya başladım. Bundan on yıl evvel zihnim düşünce bakımından çok yoğundu. Bunun verdiği ağırlık ve bunaltıdan kurtulmak için çıkış aradım. Zihnimdeki düşünceleri hafifletmenin yolunu şiir yazarak buldum ve şiire başlamış oldum. Şiir, zihnimin odalarında dolanan dumanları dışarıya çıkarabileceğim pencereyi açmamı sağladı. Şiir yazarken insan ister istemez maske takıyor. Maskesiz şiir yazmak mümkün değil. Dilin yetersizliği maskesi yanında bir de inandığımız doğrular, yasaklar ve yasaların şairin önüne çıkardığı maske var. Okurlar şairin yazdıklarında gerçekçi olmasını, yazdığını yaşamasını ya da yaşamış olmasını bekler. Oysa şiir yüzde yüz şairin kendisi üzerinden doğmaz, kurguyu da içinde barındırır.” dedi.
Ertuğrul Rast, şiirlerinde yoğun olarak geçen kelime/lerden bahsetti. “Kitap bittikten sonra pdf dosyada arama yaptım. 67 kere insan ismini kullanmışım. Sonra kendime ben gerçekten insanı anlamaya çalışıyorum dedim. Buna ömür yetmeyebilir. Ama derdim; insanı bulmaya çalışmak, onu aramak ve arayış hali beni şiire yöneltti, şair yaptı. Şiirlerimde de bu minvalde insanı ilgilendiren endüstri insanı, modern toplum, yapay zekâ ve tüketim kültürü üzerine bir zincir oluşturduğum söylenebilir. Şiirlerimi bir mesele etrafında yazarak derinleşmeye çalıştığım için böyle bir durum söz konusu. Şiir yazmaya aslında hazırlanıyorum, ön hazırlık mahiyetinde okumalar da yapıyorum ama anlık yazdığım şiirler de var. “Biraz Konuşalım” şiirini yazmam iki yıl aldı. İki yıl boyunca gazeteleri, haber sitelerinin manşetlerini taradım. İnsanın ve dünyanın gidişatını en iyi şekilde belirtebilecek hangi haberler var, bunları aradım.”
Sert, çeviri şiirin önemli olduğunu ve bununla ilgilenmesinin kendine kazandırdıklarını anlattı. “Şiir çevirmeyi seviyorum çünkü bir dil başka dillerle etkileşime geçtiğinde zenginleşir. Çevrilen şiirin başka bir şiir olduğuna da inanırım. Şiir çevirilerimi orijinaliyle karşılaştırdığımda, her ne kadar anlama sadık kalmaya çalışsam da, şiirdeki orijinal kelimeleri kendi dilimde kullanmanın şiiri başka bir şiir yaptığını gördüm. İki şair aynı şiiri çevirdiğinde bile anlamda, kullanılan kelimelerde farklılıklarla karşılaşırız. Başka bir dünyanın ve zihnin şiirini çevirirken onun dünyasından besleniyor olmak ise işin en kazançlı yanı.”
Şiir yazmanın keşfe mi yoksa ilhama mı dayandığı konusunda Rast şunları kaydetti. “Doğaçlama ve keşif, ilhamın yerine kullanılıyor gibi geliyor. Ben keşfe inanıyorum. İlham Tanrıdan insanın kalbine indirilen bilgi, insan burada herhangi bir kaynağa başvurmuyor. Fakat keşifte ise şairler, şiirin teknik bilgisini öğrenmiş durumdadır. Günümüz şairleri, geçmiş şiire hâkimler ve bugünü takip ediyorlar. Şiir üzerine sürekli bir akıl yürütme var günümüz şairlerinde, hal böyleyken insanı aktif bir konumda görüyoruz. Keşifte de tanrısallık var ama insanın çabası da yoğun ve bu noktanın önemli olduğunu düşünüyorum.”