Limni'de Bir Sürgün Veli Niyazi Mısri
17.yy. Türk Edebiyatının önde gelen Mutasavvıf şairlerinden olan Niyazi Mısrinin hayatı ve şiirleri yazar Sadık Yalsızuçanların anlatımıyla Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezinde düzenlenen bir programla tekrar hatırlandı.
“Onun Dünyası Kıyısız Bir Deniz Gibi”
Limni’de Bir Sürgün Veli “Niyazi Mısri” adlı programda konuşan yazar Sadık Yalsızuçanlar Niyazi Mısri’nin Yunus tarzı aşikarene şiir geleneğinin büyük ve parlak şairlerinden biri olduğunu, onun irfan ve düşünce dünyasının yeni keşfedilmeye başlandığını ifade etti. Yalsızuçanlar, Niyazi Mısri’nin düşünce dünyasının insanların algı sınırlarını zorladığını kaydederken, Mısri’nin dünyasının kıyısız bir deniz gibi olduğunu belirtti.
“Osmanlı’yı Asla Affetmedi”
Niyazi Mısri’nin hayatının büyük bir bölümünü nefsini terbiye ile uğraştığını vurgulayan Yalsızuçanlar, Mısri’nin düşünce ve eylemlerinden dolayı Osmanlı yönetimi tarafından üç kez sürgüne gönderildiği ve son sürgünde Osmanlı’nın onu affetmesine rağmen kendisinin Limni`de sürgünde ölünceye kadar Osmanlı’yı asla affetmediğini vurguladı.
“Ender Bilgelerden Biri”
Niyazi Mısri’nin Divanının yüzyıllar boyu dergâh ve medreselerde ders kitabı olarak okutulduğunu ve Mısri’nin yaşadığı güzellikleri bu eserinyle aktardığını belirten Yalsızuçanlar, Niyazi Mısri’yi anlamak için analitik çalışmalara ihtiyaç duyulduğunu ve onun çok ender bilgelerden biri olduğunu kaydetti.
“Niyazi Mısri Tanıtılmalı”
Hayatını bir ideal uğruna hiçe sayan Niyazi Mısri’nin nefesleri, kelamları ve sözlerinin zenginlikler ile dolu olduğuna vurgu yapan Yalsızuçanlar, Niyazi Mısri’yi tanımak, anlamak ve tanıtmanın öneminin altını çizdi.