Edebiyatta Asıl Olan, Estetik Bir Hazzın Edinimidir

21 Ocak 2018

“Edebiyat Bilimi ve Eleştiri”, “Dilbilim, Göstergebilim ve Edebiyat Eğitimi”, “Tereddüt ve Tefekkür” gibi kitaplarından tanıdığımız Prof. Dr. Hilmi Uçan son kitabı “Görmek / Göstermek” vesilesiyle, Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezinde moderatörlüğünü Aykut Ertuğrul’un üstlendiği 100 Yüze İmza ve Söyleşi programının konuğu oldu.

Anlam Bağlamında Üretilir Hilmi Uçan, göstergebilimin ortaya çıkışı ve gelişimi hakkında şunları söyledi: “Ferdinand de Saussure’ye kadar bizde hep dilbilgisi çalışmaları mevcuttu. Hatta bizim bugünkü gramerimiz, Fransızca’nın tercümesi olan bir gramerdir. Bunun öncesinde de bizim, Arap dili ve edebiyatıyla ilgili, belagat ve fesahat ile ilgili son derece zengin bir geçmişimiz var. Fakat bundan kimse bahsedemiyor. Bu dilbilgisi çalışmaları, metin incelemelerinde özellikle yazınsal çözümlemelerde yetersiz kalmaktaydı. Bu eksiklerin neticesinde, Saussure ile başlayan yeni dilbilim, ‘Dilbiliminin inceleme nesnesi dilin bizzat kendisidir.’ diye bir kural ortaya koyuyor. Biz, bir metni anlamadan önce, evvela o metnin içinden doğduğu insanı, kültürü, uygarlığı anlamak durumundayız. Dilbilim ortaya koyduğu bu kural ile beraber yine bir yerde tıkanmıştır. Dilbilgisi gramerde tıkanıyordu, dilbilim ise sözcüklerde tıkandı. Bağlama ulaşamadı. Anlam, bağlamında üretilir. Dilbilimin tıkandığı bu noktada ise göstergebilim devreye girmiştir. Bağlamın düşünülmesi, yerdeşliklerin düşünülmesi, toplam olarak metnin ne söylediğinin anlaşılması gibi, metne ve bağlama daha doğrudan ulaşmaya çalışan bir düşünme alanı ortaya çıkmıştır. Göstergebilimin getirdiği kazanımlar hakkında ise, “Dilbilim, pozitivist bir bilim dalıdır. Yani metni eliyle tutup gözüyle görmek, ona göre açıklamak ister. Tabi bu prensip dilin anlaşılması adına uygun ve yeterli değildir. Bir döneme kadar göstergebilim de yapısalcı bir anlayıştan kaynaklanan bir tutumla eleştirilmiştir. Sonrasında ise bu bilim, soyut yazınsal metinlerin de açıklanması ihtiyacını üstlenmiştir.” ifadelerini kullandı. Edebiyatta Asıl Olan Estetik Bir Hazzın Edinimidir Hilmi Uçan, konuşmasının devamında şunlara değindi: “Edebiyat eğitimi adına ülkemizde eserlerin isimleri, yazararın doğum ölüm tarihleri ezberletilir, fakat metne gidilmez. Mesela Ahmet Mithat Efendi’nin doğumu ölümünü, eserlerinin isimlerini biliriz ama Felatun Bey ile Rakım Efendi’nin karşılaştırılmasını bilmeyiz, çünkü okumadık. Böyle bir sistemle bizim edebiyatımız ölçülüyor. Hâlbuki edebiyatta asıl olan, estetik bir hazzın edinimidir. Bir tek dize okuruz; her öyküde bir şah cümle vardır, -ben o şah cümleyi gözlerim her öyküde- o şah cümleyi yakalarız, işte okumak budur. Estetik haz, budur. Böyle bir sanatçı tebrik edilir ancak. Üç sayfa beş sayfa da yazsa, arada bir tane bir şey söyler; hepsinin beraberinde, o öykü çok güzel hâle gelir. Estetik bir değer kazanır. Mithat Cemal Kuntay’ın ‘Üç İstanbul’ romanında sadece bir cümle vardır ki, işte şah cümleye çok güzel bir örnek teşkil eder. Romanda, bizim mâliye bakanımız yanı başında duran İngiliz mâliye nâzırından para istiyor. İngiliz nazır da yok diyor. Hâlbuki var, vermiyor. Romanda anlatıcı araya girerek diyor ki, ‘Osmanlı, altı yüz senelik sakalıyla dileniyordu!’ Bu cümle için bu roman okunmaya değer. Hiçbir iktisatçı da Osmanlı’nın o dönemdeki iktisadî durumunu bu cümle kadar güzel anlatamaz. Bilimsel bir takım tespitlerde bulunulabilir fakat bir sanatçının bu cümlesi kadar özlü bir cümle söyleyemez.” İçerik ve Biçim, Birbirlerini Tamamlayan Unsurlardır “Biçim içerik tartışmaları, bizim uygarlığımızda da çok yapılmıştır. Zemahşeri’den, geçmişteki dilbilimcilerin birçoğuna kadar, biçim-içeriği tartışmışlar. Bediüzzaman, İbn Haldun gibi isimler dahi bu konuya açıklık getirmeye çalışmışlardır. Benim kanaatimce, biçim ve içerik birbirinden ayrılabilecek şeyler değillerdir. Zemahşeri bu konuda der ki: “İki tarafı da keskin olan bıçağın, hangi tarafının keskin olduğunu söylersin!” Sanat ürününü düşündüğümüz zaman gerçekten biçimin bir önemi var. Toprağın kendisinin sanatsal bir değeri yok, ama bir biçim hâline sokarsak bir vazo olabiliyor. İçerik de ihmâl edilecek bir şey değil. İçerik ve biçim, birbirini tamamlayan iki unsurdur diyebiliriz.” “Batı uygarlığı biçime dayalı bir uygarlıktır. Postmodernizmde bunu yıkan bir anlayış var. Paris’i gördüm. Her köşesinde bir heykel var. Benim nazarımda Paris bir heykel şehridir. Başka bir şey değil. Kendi geleneğimizi düşünelim. Baki’yi, Nedim’i, Fuzuli’yi… Şekil vardır, aruz diye bir kalıp vardır ama çok soyuttur, biçime yönelmez. Leyla ile Mecnun’u eti ve kemiği ile betimlemez. Soyuttur. Daha çok ruhla ilgilidir. Daha çok soyut olan kavramlarla ilgilidir. Batı ise, biçime dayalı bir anlayışa sahip. Biçimciliği şöyle de anlayabiliriz. Biçimcilik demek akıl demektir. Rasyon dediğimiz, batı aklı demektir. Her şey o biçimin içinde yer alır. Maykovski merdiven şeklinde şiirler yazar, bir ressam anlatacağını somut figürlerle anlatır, şair şiir söyleyecekse somut bir şeyler söylemeye çalışır. Bizim uygarlığımızda ise, akıl değil, akl-ı selim söz konusudur. İslâm’ın önerdiği bu akıldır. Bu aklın içinde ruh vardır. Kendi uygarlığımıza dayalı olan bu akl-ı selim, bizi tefekkürde daha da öteye götürebilir. Çok güzel düşünmemizi sağlayabilir. Öncelikle böyle bir temel üzerinde düşünülerek, daha sonra bunun üzerine yeni şeyler bina edilmeli.” Söyleşi, Prof. Dr. Hilmi Uçan'ın imza etkinliği ile sona erdi.

Etkinlikleri Pdf Olarak İndir

Seçmiş olduğunuz ay ile ilgili tüm etkinlikleri katalogdan görebilirsiniz

Kasım 2024 Ayı
Broşürü

Hemen İndir

Sıralama Seçenekleri

2024 - 2025 Kültür Ve Sanat Kursları

Zeytinburnun'nda Ramazan 2024

Karne Festivali 2024

Kültür Sanat Kursları 2023 - 2024

3. ON5SIFIR7 FİLM HAFTASI

Mayıs - Haziran 2023

Zeytinburnun'nda Ramazan 2023

Kültür Sanat Kursları 2022-2023

Kültür Sanat Kursları 2021-2022

Mayıs - Haziran 2022

Mayıs - Haziran 2021

Kültür Sanat Kursları 2020-2021

Kültür Sanat Kursları 2019-2020

Kültür Sanat Kursları 2018-2019

Kültür Sanat Kursları 2017-2018

Kültür Sanat Kursları 2016-2017

Kültür Sanat Kursları 2015-2016

Kültür Sanat Kursları 2014-2015

Toprakla Şiir Yazmak

Mevlana’nın Aşk Çağrısı

Sıralama Seçenekleri

ELİSA ZONARO'NUN İSTANBUL'U

“O AĞAÇ” Mehmed Özçay Fotoğraf Sergisi

İnsanlığın Evrensel Yıkımı - Filistin Mücadelesi

Resimlerle “15 TEMMUZ” Sergisi

Lalezar - Rauf Tuncer

Geleceğin Ustaları 10

Fahreddin Paşa Medine Müdafii

Artı'k Sanat - Metin Aşoğlu

Yıl Sonu Kataloğu 2022 - 2023

Yıl Sonu Kataloğu 2021 - 2022

Yıl Sonu Kataloğu 2020 - 2021

ZKS Kültür Sanat Yıllığı 2023

Edebiyat ve Milli Mücadele Sempozyumu

“Yâ Şehr-i Ramazan” Hat Sergisi

Derin Yüzey - İlhan Aydan

Yeldeğirmenlerine Karşı - M. Zahit Büyükişliyen

Mohammed Imad Sergisi

Asker ve Ressam - Mehmet Ali Laga

Fevzi Karakoç - At'a Senfoni

Geleceğin Şifreleri - Hüsamettin Koçan

Mükemmel Boşluk - Hakan Şarkdemir Resim Sergisi

Formreform - İsmet Yedikardeş Retrospektifi

Hattat Mustafa Halim Özyazıcı

Kitaplar ve Kağıtlar

10 Yılda Yarışma Fotoğrafları Seçkisi

Mebus ve Şair Mehmet Âkif Ersoy

Zeytinburnu'nun 50 Yılı

Kültür ve Sanat Hayatımızda Ebüzziya Ailesi

Eski Evler ve Sokaklar

Medeniyetler Kapısı Mardin

Sanat ve Yaşamın İzinde

Şehre Tarih Düşmek

İrem Minyatür Sergisi

Sübhan Tespih Sergisi

Afrika’da Alınteri

Hakimiyet-i Milliye Timsali Bayrak

Gölgenin Tasarımı

Tophane İşi Lülecilik

Yerler ve Gökler Minyatür Sergisi

Katman Kat-ı Sergisi

Kültürel Semboller

Harflerin İzinde Hat Sergisi

Geleneğe Çağdaş Yorumlar

Bizde ve Dünyada Madalya Heykeltıraşlığı

Uluslararası Cam ve Kağıt Sanatları Sergisi

Geçmişten Günümüze Neyzen Emin Dede

Hayattan İzler Resim Sergisi

Ebruda İstanbul Düşleri Sergisi

Taner Alakuş ve Öğrencileri Minyatür Sergisi

Altın Laleler Ebru Sergisi

Sıralama Seçenekleri

ELİSA ZONARO'NUN İSTANBUL'U

“O AĞAÇ” Mehmed Özçay Fotoğraf Sergisi

İnsanlığın Evrensel Yıkımı - Filistin Mücadelesi

2024 - 2025 Kültür Ve Sanat Kursları

Resimlerle “15 TEMMUZ” Sergisi

Zeytinburnun'nda Ramazan 2024

Lalezar - Rauf Tuncer

Karne Festivali 2024

Geleceğin Ustaları 10

Fahreddin Paşa Medine Müdafii

Artı'k Sanat - Metin Aşoğlu

Kültür Sanat Kursları 2023 - 2024

Yıl Sonu Kataloğu 2022 - 2023

Yıl Sonu Kataloğu 2021 - 2022

Yıl Sonu Kataloğu 2020 - 2021

ZKS Kültür Sanat Yıllığı 2023

3. ON5SIFIR7 FİLM HAFTASI

Mayıs - Haziran 2023

Edebiyat ve Milli Mücadele Sempozyumu

“Yâ Şehr-i Ramazan” Hat Sergisi

Derin Yüzey - İlhan Aydan

Zeytinburnun'nda Ramazan 2023

Yeldeğirmenlerine Karşı - M. Zahit Büyükişliyen

Mohammed Imad Sergisi

Asker ve Ressam - Mehmet Ali Laga

Fevzi Karakoç - At'a Senfoni

Kültür Sanat Kursları 2022-2023

Kültür Sanat Kursları 2021-2022

Geleceğin Şifreleri - Hüsamettin Koçan

Mayıs - Haziran 2022

Mükemmel Boşluk - Hakan Şarkdemir Resim Sergisi

Formreform - İsmet Yedikardeş Retrospektifi

Hattat Mustafa Halim Özyazıcı

Kitaplar ve Kağıtlar

10 Yılda Yarışma Fotoğrafları Seçkisi

Mayıs - Haziran 2021

Mebus ve Şair Mehmet Âkif Ersoy

Zeytinburnu'nun 50 Yılı

Kültür ve Sanat Hayatımızda Ebüzziya Ailesi

Kültür Sanat Kursları 2020-2021

Eski Evler ve Sokaklar

Medeniyetler Kapısı Mardin

Sanat ve Yaşamın İzinde

Kültür Sanat Kursları 2019-2020

Şehre Tarih Düşmek

Kültür Sanat Kursları 2018-2019

Kültür Sanat Kursları 2017-2018

İrem Minyatür Sergisi

Sübhan Tespih Sergisi

Afrika’da Alınteri

Hakimiyet-i Milliye Timsali Bayrak

Kültür Sanat Kursları 2016-2017

Gölgenin Tasarımı

Tophane İşi Lülecilik

Yerler ve Gökler Minyatür Sergisi

Katman Kat-ı Sergisi

Kültürel Semboller

Kültür Sanat Kursları 2015-2016

Kültür Sanat Kursları 2014-2015

Harflerin İzinde Hat Sergisi

Toprakla Şiir Yazmak

Geleneğe Çağdaş Yorumlar

Mevlana’nın Aşk Çağrısı

Bizde ve Dünyada Madalya Heykeltıraşlığı

Uluslararası Cam ve Kağıt Sanatları Sergisi

Geçmişten Günümüze Neyzen Emin Dede

Hayattan İzler Resim Sergisi

Ebruda İstanbul Düşleri Sergisi

Taner Alakuş ve Öğrencileri Minyatür Sergisi

Altın Laleler Ebru Sergisi

Kapat
zksm
zeytinburnu belediyesi
Bizi Sosyal Medyadan Takip Edin