Zeytinburnu Belediyesi “Zeytinburnu’nun Ebedi Sakinleri” isimli çalışmasıyla kültürel açıdan bir misyon üstlenmiş durumda. Zeytinburnu’nda kabri bulunan, tarihe mal olmuş isimleri özellikle genç nesillere tanıtmak için başlatılan çalışmayla her ay Mehmet Nuri Yardım moderatörlüğünde önemli isimler ağırlanıyor.
Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’ nde 3 şubat akşamı gerçekleşen söyleşide Türk tiyatro tarihinin en önemli isimlerinden Naşit Özcan, Nam-ı diğer Komik-i Şehir anlatıldı. Temaşa sanatının son temsilcisi Rauf Altıntak ‘ın konuk olarak yerini aldığı söyleşide Naşit’in çocukluğu, gençliği, zirve dönemi ve sonrası konuşuldu. Zaman zaman hissiyatın kendini hissettirdiği söyleşide ,özellikle Naşit’in ölümü ve çocukları Adile Naşit ve Selim Naşit’in yaşadıkları katılımcılar tarafından dikkatle takip edildi.
“ Tiyatronun Kökeni Türklere Dayanır”
Programda Türk tiyatro tarihine dair açıklamalarda da bulunan büyük usta Rauf Altıntak, bilgileri adeta ters düz ettirdi. Anlatılanın aksine tiyatro geleneğinin Antik Yunan’dan değil, Uygur Türklerinden geldiğini savunan Altıntak, Bizanslı tarihçi Anna Komnena ve Yugoslav araştırmacı M. Nikoliç’i referans gösterdi. Altıntak, Türkler’in epik türdeki bir piyesinin M.Ö. 2000 yılında, Çin sarayında oynandığı bilgisini paylaştı.
Bizans İmparatoru I. Aleksios Komnenos`un büyük kızı Anna’nın "Alexiade" adlı hatıralarının kaynak gösterildiği söyleşide; I. Kılıçarslan zamanında Selçuklu-Bizans savaşına dair de alıntılarda bulunuldu.
İşte Altıntak’ın anlatımı ile Anna’nın hatıralarından Selçuklu-Bizans gitgeli
“Şarabı fazla kaçıran Alexius, orduyu savaşa götürürken yolda ayılır ve vazgeçer..aradan aylar geçer yine aynı durum yaşanır. İmparator Alexius damla hastalığını ileri sürülerek devamlı yoldan orduyu geri çevirerek savaşı ertelemektedir. Selçuklular, bu hastalığın bahane olduğunu ve imparatorun savaştan korktuğunu anlatan bir oyunu Bizans elçilerine sarayda oynamışlardır."