SERDAR TUNCER'LE ZEYTİNBURNU'NDA RAMAZAN PROGRAMINDA KONUK HASAN KAMİL YILMAZ'DI
Serdar Tuncer’le Zeytinburnu’nda Ramazan programının son konuğu Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz oldu. 15 Nisan Cumartesi akşamı gerçekleşen programda Tuncer, Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz ile Ramazan üzerine bir sohbet gerçekleştirdi.
RAMAZAN GELİNCE MÜSLÜMANLARIN GÜNDEMİ DEĞİŞİYOR
Serdar Tuncer’in sunuş konuşmasının ardından sahneye alkışlar eşliğinde gecenin konuğu Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz çıktı. Hasan Kamil Yılmaz, son günlerini idrak ettiğimiz Ramazan üzerine şunları söyledi: “Elhamdülillah, güzellikler kattı hayatımıza, günümüze, gündemimize, gönüllerimize, ülkemize. Gündem değişiyor, hakikaten Ramazan gelince bir şekilde Müslümanların gündemi değişiyor. Gönüller ona hazır hâle geliyor. Ve o bir aylık, 29 günlük süre içerisinde kendinizi ona bırakabilirseniz, onun getirdiği güzellikler içerisine ve ben Ramazan’la yeniden imar olmak istiyorum, yeniden inşa olmak istiyorum, buna razıyım diyorsanız o sizi böyle, yirmi dokuz, otuz gün boyunca eviriyor, çeviriyor, yani her özelliği ile sizi buluşturuyor. Yani yeni bir fabrika ayarlarına, formata döndürmüş oluyor sanki.”
MÜSLÜMANIN HAYATA GELİRKEN MİSYONU AHDİNE BAĞLI KALMAKTIR
Hasan Kamil Yılmaz, konuşmasında “Bizim, Cenab- Hak ile bir ahdimiz ve sözleşmemiz var. Kur’an’ın bize tarif ettiğine göre A’raf suresindeki ayet-i kerimede, ruhlarımız yaratılıp bedenlerimiz yaratılmadan, Hz. Adem’in zürriyetindeyken bizler, ‘Elest-ü bi Rabbikum’ diye bir hitaba muhatap olduk. Allah-ü Teala bize ‘Ben sizin rabbiniz değil miyim?’ biz de ‘Kalû Bela’, ‘Evet, Ya Rabbi, sen bizim rabbimizsin.’ dedik ve tasdik ettik. İşte o sözlü tasdikimizin bu dünyada amelî ve fiilî tasdike dönüşmesi sadıklardan olmanın ilk başlangıcıdır. Ve Ahzab suresindeki ayet-i kerimede Allah-ü Teala: ‘Öyle er, öyle yiğit, öyle güzel insanlar vardır ki onlar Rablerine verdikleri söze sadıktırlar.’ İşte sadakat orada başlıyor. Aslında bizim dünyaya gelirken verdiğimiz bu söz, bizim hani bugün şirketlerin veya özel önemli kurumların strateji planları var, orada işte misyon, vizyon, değerler diye bir şeyler yazıyorlar, aslında bir Müslüman için de böyle bir misyon çizilmesi demektir bu. Bir Müslüman’ın hayata gelirken misyonu o ahdine bağlı kalmak ve ona sadık olarak hayatını sürdürmektir. Ve aslında bu ahdi hatırlama, andını hatırlama, sözünü hatırlama meselesi bütün peygamberlerin yenilediği bir meseledir. Yani Hz. Âdem’den Efendimiz’e (a.s.) gelinceye kadar bütün peygamberler bütün insanlığa ‘Bak siz Rabbinize böyle bir söz verdiniz, buna tekrar dönün.’ diyerek ahdini hatırlatmışlar. Peygamberimiz (a.s.) de bunun için gelmiştir.” sözleri ile ahde bağlı kalmanın önemi üzerine konuştu.
Söyleşi, bu programın Ramazan’ın son programı olması sebebiyle, Serdar Tuncer’in, yaptığı kısa veda konuşmasıyla son buldu.