Dünyanın gidişatı bizi rahat bırakmayacak!
Ahmet Kekeç'in Ajanda'sında bu ay da Cumhurbaşkanlığı sistemi vardı. Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezinde gazeteci-yazar Kurtuluş Tayiz ile referandum ve Cumhurbaşkanlığı sistemi üzerine konuşan Kekeç, "Seçim sonucunda hayır çıkarsa bu bizim felaketimiz olabilir" dedi.
Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezinde usta gazeteci Star Gazetesi yazarı Ahmet Kekeç'in hazırladığı Ajanda programına Nisan ayında gazeteci-yazar Kurtuluş Tayiz konuk oldu. 5 Mayıs akşamı gerçekleşen söyleşide Cumhurbaşkanlığı sisteminin detayları hakkında konuşan Kekeç ve Tayiz referandumda 'evet ve 'hayır' çıkması halinde bizi nasıl bir geleceğin beklediğine dair de öngörülerde bulundular. "Evet çıkarsa hayatımız çok çok değişecek ama hayır çıkarsa bu bizim felaketimiz olabilir" diyen Ahmet Kekeç, Lozan'da verilen tavizleri ve müzakareci olarak Lozan'a giden İsmet İnönü'nün anlaşma sonrası 'Yüz sene kazandık" sözünü hatırlatarak batılıların yüz sene sonra üzerimize gelmelerinin üreten, siyaseti ve ekonomisi güçlenen bir ülke olmamızdan kaynaklandığını söyledi. Kurtuluş Tayiz ise halkın bu siyasi gerilimlerden çok bunaldığını belirterek, "Niye durup dururken sistem değişikliğine gidip rahatımızı bozuyoruz, diye düşünülüyor. Ancak bizim duygularımızdan bağımsız olarak dünyanın bir gidişatı var ve bu bizi rahat bırakmayacak. Bizi Suriye ve Irak'a dönüştürmeye çalıştılar. Türkiye askeri ve polisi ile bunu engellemek için büyük bedeller ödedi." şeklinde konuştu. "Merkezi otoriteyi çökertmeden iç savaş çıkaramazsınız. 15 Temmuz Darbe girişiminin amacı da merkezi otoriteyi çökertmekti. Böylelikle Ankara'yı ele geçirecekler, ülke İstanbul ve Ankara diye ikiye ayrılacaktı. PKK/PYD sınırda hazır bekliyordu. Darbe başarılı olsa ortada ordu filan da kalmayacaktı. Musul'un başına ne geldiyse bizim de başımıza gelecekti." diyen Tayiz, Cumhurbaşkanımızın 'Bizim bir beka sorunumuz var' ifadesini hatırlatarak sistem değişikliğinin esasen baştan sona beka meselesi olduğunu kaydetti. Tayiz, "Batı yüz yıl sonra bizim üzerimize tekrar gelmeye başladı. Mevcut sistem dış saldırıya karşı ülkeyi zayıflatan bir özelliğe sahip. 7 Haziran seçimleri sonrası ortaya çıkan tablo üzerine çok fazla düşünülmedi. O günlerde evlatlarımızı, askerimizi, polisimizi öldüren bir terör örgütünü bu ülkede iktidar ortağı yapacaklardı. Bu örgütün arkasında duranların onu güçlendirmesinin bir sebebi var. Bunu da siyasi bir kılıfa sokarak yapmaya çalışıyorlar." dedi. AMAÇLARI DEVLETİN BİRLİĞİNİ PARÇALAMAK Tayiz sözlerine şöyle devam etti: "Devlete ve milletin birliğine yönelik bir kasıt var. Gezi'den beri sürek avı gibi tepesine bindiler devletin. Bu ülkede PKK ülkeyi Suriye'ye çevirmeye çalıştı, tonlarca bomba patlattı, ama ülkenin yarısı kalktı 'devlet orada katliam yapıyor' dedi. Bunları atlattık ama yine peşimizi bırakmıyorlar. Hayır çıkmazsa yeni seçim isteyecekler. Yeni seçim olmazsa Cumhurbaşkanının istifasını isteyecekler. Seçimde biraz güçlensinler onu asacağız, bunu keseceğiz, FETÖ'yü serbest bırakacağız diyecekler. Böyle aklın mantığın ortadan kalktığı şeyler yaşayabiliriz. Suriye'de akıl mantık var mı? Irak'ta olup bitenlerde bir akıl mantık var mıydı? Devletin siyasi birliği parçalandığında orası tımarhaneye döner. Herkes kendi açısından ben doğruyum demeye başlar." Tayiz, referandum sonucunda hayır çıkması halinde olacaklarla ilgili olarak da şu öngörüde bulundu: "Bu topraklardaki güven, istikrar, huzur içindeki yaşam sayesinde burası bir vatan. Hayır çıkarsa Türkiye'yi siyaseten istikrarsızlaştırmaya ve Irak'ta, Suriye'de olduğu gibi bir iç savaşa sürükleyebilir miyiz diye ellerini oğuşturacaklar. FETÖ de, PKK da bundan cesaret alacak. Bunlar ülke üzerinde hak iddia etmeye kalkışacaklar."