NABİ AVCI İLE PEYAM-İ GARB PROGRAMININ KASIM AYI SÖYLEŞİSİ ZEYTİNBURNU KÜLTÜR SANAT'TA YAPILDI
Aykut Ertuğrul’un sunumu ve Nabi Avcı’nın katılımıyla her ay bir kitaptan hareketle kültür ve sanat üzerine söyleşilen Peyam-i Garb programı Zeytinburnu Kültür Sanat’ta devam ediyor. 14 Kasım akşamı saat 19.30’da başlayan sezonun ikinci programında, söyleşinin hareket noktası Roger Garaudy’nin meşhur kitabı İsrail Terör ve Mitler oldu.
KAMUSAL AYDIN TİPİ ARTIK MAALESEF YOK
Aykut Ertuğrul moderatörlüğünde başlayan söyleşinin başında Nabi Avcı, İsrail Terör ve Mitler kitabından hareketle, İsrail sorununu geçmişten bugüne değerlendirdi. Nabi Avcı, yaşanan olaylara özellikle Batılı devletlerin sessiz kalması hakkında konuştu. Bugün, bütün dünyada özellikle aydınlara yaşananlar hakkında söz söyletilmemesi ve aydınların bir şekilde baskı altında tutulması ile ilgili Nabi Avcı; “Terör, sanatçılar üzerinde, akademya üzerindeki terör bugünlerde daha görünür hâle geldi. En azından bundan 30-40 sene öncesinin o ‘kamusal aydın’ dediğimiz yani toplumları ve dünyayı ilgilendiren konularda tavır alabilen aydın tipi artık maalesef çok yok. Çok değil yok. Vietnam’da mesela savaş sürerken bir mahkeme kuruldu aydınlar tarafından, Bertrand Russell’ın başkanlığını yaptığı. Türkiye’den de yanlış hatırlamıyorsam Mehmet Ali Aybar o mahkemenin üyesi olarak sanırım oraya katılmıştı. Yani böyle birtakım şeylerle ilgili uluslararası hukuku zedeleyen veya çiğneyen, insanları rahatsız eden siyasetlere karşı aydınların zaman zaman tavır almaları vardı ve etkili de olurdu. Ama günümüzde o ortam da kalmadı. Daha önce dediğim gibi kitaplar, dergiler, gazeteler… Şimdi bunlar yok. Yani var da yok. Televizyonlar üzerinden. Televizyon görüntülerle işi götüren bir ortam olduğu için, bir medyum olduğu için oralarda düşüncelerin çok fazla makes bulması teknik olarak da zor.” sözleri ile değerlendirmelerini yaptı.
İSRAİL 1948’DEN BU TARAFA MÜTHİŞ BİR NİTELİK KAYBINA UĞRADI
Söyleşide Nabi Avcı, İsrail’in geçmişe nazaran bugünkü siyasetçilerine dair ise şu sözleri söyledi: “İsrail’i kuran kadrolar, o Siyonist kadrolar ve devlet yapısını örgütleyen, kurumsallaştıran yani İsrail’in kurucu kadroları ile bugün İsrail’in yöneticileri, yönetici kadro, siyaset sınıfı arasında müthiş bir dejenerasyon, müthiş bir gerileme ve niteliksizleşme var. Bunları, mesela işte Weizman’a, Ben-Gurion’a falan baktığınız zaman tamamının, onaylamadığımız bir sürü şeyleri olan ama aynı zamanda belli bir birikimi, bir altyapısı filan olan insanlar. Bunlar öyle değil. İsrail, elli senede veya altmış, 1948’den bu tarafa müthiş bir nitelik kaybına uğradı. Akademyasının da benzer bir şey yaşadığını hissediyorum. Sadece onlar değil, onların özellikle Amerika’daki destekçilerinin de yani Amerika’daki Siyonist çevrenin de aynı nitelik kaybına maruz kaldıkları çok açık görünüyor.”
Nabi Avcı, söyleşinin devamında hem bugün yaşanmakta olan hadiselere dair düşüncelerini hem de geçmişte Filistin ve İsrail’e yaptığı ziyaretler bağlamında tecrübelerini anlattı. Program, 20.50’de sona erdi.