Kırmızı: Tarih ilgisi 19. Yüzyılda sapkın boyutlara vardı
Doç. Dr. Abdülhamit Kırmızı I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’ni anlattı - “I. Dünya Savaşında Osmanlı Devleti – 1914” semineri Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşti
Doç. Dr. Abdülhamit Kırmızı, Zeytinburnu Belediyesi’nin düzenlediği “I. Dünya Savaşında Osmanlı Devleti – 1914” seminerinde 19. yüzyılda etnik kimliklerin önem kazandığını belirterek “19. yüzyılda tarih ilgisi artık sapkın boyutlara varmıştır. Anıt mezarlar, müzeler, sergiler, tarih cemiyetleri, tarihle ilgili kurumlar kuruluyor” dedi. Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşen ilk seminerine I. Dünya Savaşı’nın tarihsel arka planını ele alarak başlayan Kırmızı, 20. yüzyılın tarihi olaylarını anlamak için önce 19. yüzyılın tarihini bütünüyle anlamanın önemine dikkati çekti. 19. yüzyılda yaşanan bazı gelişmelerin I. Dünya Savaşı’nın kaderinde etkin rol oynadığını dile getiren Kırmızı, gelişen savaş sanayisinin eski savaş taktiklerini tarihe gömdüğünü ve bu durumun I. Dünya Savaşı’nın ömrünü tahmin edilemeyecek şekilde uzattığını söyledi. - “İslam tarihi yerine Türk tarihi yazılmaya başlanıyor” Kırmızı, 19. yüzyılda etnik kimliklerin önem kazandığına işaret ederek, insanların bir tarih yarışına girdiğinden bahsederek şu bilgileri verdi: “19. yüzyılda tarih ilgisi artık sapkın boyutlara varmıştır. Anıt mezarlar, müzeler, sergiler, tarih cemiyetleri, tarihle ilgili kurumlar kuruluyor. Herkes kendi geçmişini öğrenmeye çalışıyor. Daha doğrusu kendisine yeni geçmişler uyarlamaya, yeni geçmişler yazmaya başlıyor. Yani daha önce İslam tarihi yazılırken artık Türk’ün tarihi yazılmaya çalışılıyor ya da Almanların tarihi veya İngilizlerin tarihi… Etnik düzeyde tarihler araştırılmaya başlanıyor. Uluslar icat edilirken, bir yandan da o uluslara tarih kotarılmaya çalışılıyor. Bu bakımdan aslında tarih, daha sonraki savaşların da sebebi olacak. Kosova’yı düşünün, Bosna’yı düşünün. Özellikle Balkanlar’da çok görüyoruz. Bunlar hep milli tarih bilinçlerinden kaynaklanan savaşlardır. Bundan dolayı savaşıyoruz: Sırp mı daha üstün, Boşnak mı daha üstün, Hırvat mı daha üstün? Hangimizin tarihi daha eskiye gidiyor? En eski dil Türkçedir, Etiler bile Türk’tür. Bütün bu sapkınlıklar bir tür tarih yarışı.” Modern dünyanın tarih hastalıklarının, tarih merakının olduğunu dile getiren Kırmızı, Cemil Meriç’e gönderme yaparak, “Muhteşem maziye kanatlanmak, bizi rahatlatıyor” dedi. Kırmızı, seminerinde Osmanlı Devleti’nin savaşa girişine de değinerek, o dönemde kimsenin savaşın bu kadar uzun süreceğini tahmin etmediğini vurguladı. Osmanlı Devleti için savaşın kaçınılmaz olduğu yorumunu yapan Kırmızı, savaş sonrasında ortaya çıkan ve günümüzde de devam eden “Osmanlı Devleti savaşın kurbanı” algısına yönelik de, “Osmanlı Devleti, Almanların kazanacağını düşündüğü için savaşa girdi” tespitini yaptı. Kırmızı, seminer sonunda Osmanlı Devleti’nin savaş öncesi sadece Almanlarla görüşme yapmadığını, Rusya ve diğer devletlerle de görüştüğünü sözlerine ekledi. Doç. Dr. Abdülhamit Kırmızı, Şubat ayında Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşecek “I. Dünya Savaşında Osmanlı Devleti” seminerinde 1915 yılını ele alacak.
