NABİ AVCI’NIN KONUK OLDUĞU PEYAM-İ GARB'TA KASIM AYI PROGRAMI GERÇEKLEŞTİ
Aykut Ertuğrul’un sunumu, Nabi Avcı’nın katılımıyla her ay bir kitaptan hareketle farklı düşünce ve kavramların izinin sürüldüğü Peyam-i Garb; Zeytinburnu Kültür Sanat’ta devam ediyor. 12 Kasım Salı akşamı saat 19.30’da başlayan programda Muhittin Şimşek’in Altıncı Parmak kitabından yola çıkılarak bir sohbet gerçekleştirildi.
Kalemin odak noktası olarak belirlendiği ve farklı veçhelerden değerlendirildiği söyleşide çağa dair meseleler de ele alındı. Zeytinburnu Kültür Sanat’ta gerçekleşen söyleşi anekdotlarla zenginleşti.
“Hız, yüzeyselleşmeye sebep oluyor.”
Nabi Avcı, kalemle teknolojik araçlar arasındaki farkları incelerken hız çağının getirdiği sorunlara işaret etti:
“Gündelik hayatımız cep telefonlarıyla çok hızlandı. Ama aynı zamanda daraldı. Her gün 280 karakterle bir şeyler yazıyorsunuz, bir süre sonra o 280 karakteri çok hızlı yazabilir hâle geliyorsunuz. Ama o hız yüzeyselleşmeye de sebep oluyor. Çünkü hiçbir su o yüzeysellikte o kadar hızlı akamaz. Düşünmeyle ilgili farklı kültürlerde de aynı hususiyet gündeme gelir. Durunca vakıf olursunuz.”
“Kalemin demokratik bir tarafı var.”
Nabi Avcı kalem sevgisinin farklı yaş, cinsiyet ve gelir düzeylerinde mümkün olabildiğini vurgulayarak özellikle kurşun kalemin bu anlamda demokratik bir tarafının olduğunu söyledi:
“Kalemi her bakkalda, kırtasiyede bulabilirsiniz. Kalemi de yalnız bırakmamak gerekir. Kalemtıraşıyla, silgisiyle, cetveliyle… Bunlar güzel şeylerdir. Kalem güzel kokar, arada sırada çıkarıp koklayabilirsiniz. Boya kalemleri ayrı bir dünyadır. Dolayısıyla buradan başlanabilir. Yaş, cinsiyet, gelir seviyesi falan dinlemez. Çok demokratiktir.”