Doç. Dr. Demirli: "Peygamberimiz olmasaydı Hz. Ömer övülecek birisi olmayacaktı."
İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ekrem Demirli’nin Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirdiği Tasavvuf ve İslam seminerlerinin Nisan ayı konusu Hz. Peygamberimizin şahsiyeti oldu. Peygamber Efendimizde bir insanda olması gereken bütün güzel özelliklerin bir arada barındığını söyleyen Demirli, Peygamberimizin dostlarında ayrı ayrı bulunan ilim, adalet, merhamet, sıddıklık, cömertik gibi özelliklerden bahsedilirken Hz. Peygamber’in gölgelenmesine sitem etti.
“Hz. Peygamber Efendimiz kendisine Hz. Ali sorulduğunda; “Ben ilmin şehriyim, Hz. Ali de onun kapısıdır.” Sözü bize çok şey anlatıyor. Buradaki kapı, bab demektir. Misal bir kitabı elinize aldığınızda bölümleri vardır. Bu tasnifler tek başına işe yaramaz. Kitap bir bütündür. Bölümlerden kapıyı aralarsınız. Hz. Peygamber Hz. Ali için bu hadisi söylerken “Bende çok ilim vardır, bunları Ali’den öğrenebilirsiniz.” demek istiyor.” “Peygamberimiz olmasaydı Hz. Ömer övülecek birisi olmayacaktı.” “Hz. Ömer’in adaletini överiz. Fakat Hz. Peygamber olmasaydı Hz. Ömer bugün hala övülecek birisi olmayacaktı. Hz. Ali için söylediği hadisi Hz. Ömer için “Ben Adaletin şehriyim, Hz. Ömer de onun kapısıdır.” diye çevirebiliriz. Hz. Peygamber Efendimizin yanındakilerden, ona dost olanlardan bahsederken Efendimizi gölgelemek, ondan bahsetmemek, bütün bu özelliklerin hepsinin onda olduğunu belirtmemek ve bundan dolayı dostlarına bir kıymet atfettiğimizi söylememek olmaz.” Semineri boyunca Hz. Peygamber Efendimizde bulunan özellikleri dinleyicilerine anlatan ve Hz. Peygamber’in Hilye-i Şerif’inin çok mühim olduğunu belirten Doç. Dr. Ekrem Demirli, Hilye-i Şerif’in sanatkârlar tarafından Türkçe olarak yazılarak bütün müminlerin evlerinde bulunmasının sağlanması gerektiğini söyledi.