Tasavvuf Tutkunları Kültür Merkezimizde Buluştu
Tasavvuf dünyasının önde gelen isimlerinden Ömer Tuğrul İnançer, 17 Ekim Çarşamba akşamı Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezinde idi. 580 kişilik salonun neredeyse tamamının dolduğu söyleşide kurban bayramı ve hac vazifesi üzerinde duruldu.
Kurban bayramına neredeyse sayılı günler kaldı.Neredeyse her kurban bayramı öncesi tartışılan kesilen etleri nasıl pay edeceğiz konusu Tuğrul İnançer’in de gündemindeydi. Ömer Tuğrul İnançer sohbetine Kurban bayramı ile başladı.
Allah bize, kurban kesin diyor diyen İnançer; Peygamber efendimizden yola çıkarak et paylaşımının 3’e bölünmesi gerektiğini hatırlattı. Buna göre, Kurban eti eşit miktarda 3’e ayrılacak.
1. bölümü kendimize alabiliriz
2. bölümü zengin fakir demeden, eş dost ve komşulara vermeliyiz.
3. bölümü ise sadece fukaralara vermeliyiz.
“Kurban bayramı fukaranın bayramı” değil, diyen Ömer Tuğrul İnançer “biz et sembolü ile komşumuza besmelemizi iletiyoruz” dedi.
Adak ve şükür kurbanlarının bunlardan ayrıldığını belirten İnançer,”adak adadıysan kendin yiyemezsin, hepsini verebilirsin” dedi.
İçki içiyorum Hacca gidebilir miyim?
Toplumda hac konusunda yanlış anlaşımların olduğunun altını çizen Ömer Tuğrul İnançer, “içki de içsen, başı açık da olsan bu seni hacdan alıkoymamalı” dedi.
Hacca bina görmeye gidenler temizlenemeden gelir diyen İnançer, Kabe’nin yapımına dair de açıklamalarda bulundu.
Kâbe 4. Murat Döneminde Yeniden Yapılmıştır
Şu anki Kabe’nin Hz İbrahim döneminde yapılan Kâbe olmadığını söyleyen Tuğrul İnançer, 4. Murat dönemine dikkat çekti.İnançer, “ O dönemde meydana gelen sel, Kâbe’nin de hasar görmesine neden oldu. Kâbe’nin bazı duvarları çöktü. Yıkımına onay veren Padişah, ardından Ebu kubeys dağından yeni taşlar getirtti ve eski taşlarla birleştirterek Kâbe’yi yeniden inşa ettirdi.”dedi.
