ZEYTİNBURNU KİTAPÇISI BULUŞMALARI'NIN KASIM AYI KONUĞU CEM SÖKMEN OLDU
Zeytinburnu Kitapçısı Buluşmaları’nın kasım ayı konuğu Cem Sökmen oldu. Zeytinburnu Kültür Sanat’ın organize ettiği program Merkezefendi’deki Zeytinburnu Kitapçısı’nda gerçekleşti. Merve Akbaş’ın sunumuyla 24 Kasım Cuma akşamı gerçekleşen programda “İstanbul Gazeteciliği” kitabı ekseninde konuşuldu. Cem Sökmen’le yapılan söyleşinin konuları arasında gazetecilik, ülkemizde gazeteciliğin doğuşu, gelişimi ve mekânları yer aldı.
OSMANLI DEVLETİ, GAZETECİLİĞİN DEVLET ELİYLE BAŞLATILDIĞI BİR YER
Söyleşinin başında Cem Sökmen, gazeteciliğin ilk olarak Babıali’de yer bulması ile ilgili şu sözleri söyledi: “Osmanlı Devleti, gazeteciliğin devlet eliyle başlatıldığı bir yer. Dolayısıyla bu yeni ürünün halka çeşitli bilgilerin ulaştırılmasını sağlayacak bu yeni yayın türünün anlaşılması, algılanması, benimsenmesi, yönetici tabakalar tarafından tam bir yere oturtulması biraz zaman alacak. Zaten iletişim araştırmacıları, iletişim tarihçileri tarafından tartışmalı bir konudur; bizim gazeteciliğimiz 1831’de devlet eliyle çıkartılan Takvim-i Vekâyi ile mi başladı yoksa 1860’ta Agah Efendi ile Şinasi Efendi’nin beraber çıkardığı Tercüman-ı Ahval gazetesi ile mi başladı diye. Dolayısıyla aslında bu dönemi, otuz kırk yıllık dönemi, İstanbul gazeteciliği için, Osmanlı gazeteciliği için bir emekleme dönemi olarak da saymak daha doğru olur. Ve bu çerçevede de şunu ifade edebiliriz, bu gazetelerin varlık göstermesi ne anlam ifade ettiğinin anlaşılması sürecinde bugün İstanbul Valiliği olarak kullanılan binada sadrazamlık yani başbakanlık binası, onun çalışanları bulunuyordu, devletin yönetici kadroları bulunuyordu. Böyle bir yeni ürünün, yeni yayın türünün ortaya çıkış sürecinde de onun kontrol altında tutulması, gözetim altında tutulması çerçevesinde çok gözden ırakta olmaması istendi.”
İŞİN BÜYÜMESİNDE SANAYİ DEVRİMİ’NİN MEYDANA GETİRDİĞİ ŞEHİRLEŞME ETKİLİ OLUYOR
Murat Pay, Karagöz ile sinema ve özellikle Yeşilçam sineması arasındaki ilişki hakkında sözlerine şöyle devam etti: “Bu hep tartışılır; matbaa bize niye geç geldi, gazetecilik niye geç oluştu diye. Evet, tabi Avrupa’da gazetecilik 1600’lü yıllarda başlamıştır, günlük gazeteler 1700’lerde ortaya çıkmıştır ve Sanayi Devriminden sonra 1820, 1840-50’den sonraki dönemde de Avrupa’da çok satan gazeteler ortaya çıkmıştır. Ama işin büyümesinde Sanayi Devrimi’nin meydana getirdiği şehirleşme, o şehirleşmenin meydana getirdiği daha fazla eğitimli insan ve daha fazla okuryazar insan durumu etkili oluyor. Dolayısıyla aynı dönemlerde Osmanlı toplumu büyük ölçüde tarım toplumu olduğu için, tarım toplumunun da okuryazarlıkla ve kitap gibi, dergi gibi, gazete gibi yayın türleri ile çok fazla iştigal edecek durumda olmadığını biliyoruz. Bunun böyle bir açıklaması var. Yani burada işin özellikle çok vazgeçilmez bir toplumsal kurum haline gelmesinde Sanayi Devrimi’nin meydana getirdiği şehirleşme ve eğitimli insan ihtiyacı ortaya çıktı.”
Program, seyircilerden gelen soruların yanıtlanması ile son buldu.
CEM SÖKMEN KİMDİR?
1979 yılında İstanbul’da doğdu. Adile Mermerci Anadolu Lisesi’nden 1997’de, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü'nden 2002 yılında mezun oldu. Öğrencilik yıllarında Türk Edebiyatı Vakfı Gençlik Kolunu organize etti. İngilizce biliyor. 2002-2003 eğitim yılında Sakarya Üniversitesi’nde öğretim görevliliği yaptı. Yazı ve röportajları Ailem, Biyografi Analiz, Moral Dünyası, Ufuk Ötesi, Türk Edebiyatı dergilerinde yayımlandı. 2004-2009 yılları arasında Nesil Grup bünyesinde 2 yıl Nesil Yayınları Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu, 2 yıl Nesil Yayınları Editörü, 1 yıl da Etkileşim Yayınları Sorumlu Editörü olarak çalıştı. Bir dönem Ötüken Neşriyat’ta editör olarak çalıştı. Halen Kırklareli Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır.