ZEYTİNBURNU KÜLTÜR SANAT, “EDEBİYAT NE SÖYLER?” SÖYLEŞİ PROGRAMINDA OSMAN BAYRAKTAR’I KONUK ETTİ
30 Mayıs’ta gerçekleşen söyleşide sanat ve medeniyet temaları üzerinde duruldu. “Edebiyat Ne Söyler?” programına konuk olan Osman Bayraktar, medeniyet kavramı çerçevesinde kapsamlı bilgiler verdi.
Osman Bayraktar, medeniyet kavramının birçok anlamı olabileceğini ifade ettikten sonra referansını Sezai Karakoç’a vermeyi uygun bulduğunu söyledi:
“Sezai Karakoç açısından da iki medeniyet kavramı var. Birisi İngilizce söylersek “The Medeniyet”, özel ismiyle bir medeniyet. İkincisi de medeniyetlerden herhangi bir medeniyet. Bu ne demektir? Bir toplumun aslında bütün birikimi, birikim derken maddi ve maddi olmayan birikim, maddi olanlar yapılar, sanat eserleri vs. Bir de toplumun maddi olmayan birikimleri var. Dil, edebiyat, müzik… Bütün toplumun biriktirdiği ve toplum tarafından ortak şuur haline getirilen durum. Sadece dil demek de doğru değil. Bir medeniyetin birden fazla dili olabilir. Büyük medeniyetlerin de hepsi öyledir. Özellikle İslam medeniyetine baktığımızda birden çok dil vardır.”
Avrupa’nın Yaşadığı Bunalım Üzerine
Osman Bayraktar, Batı medeniyetinin yaşadığı bunalımdan ve onun yansımalarından söz etti:
“Zweig Yahudi’dir ama kendisini Avrupalı hissediyor. Bunun başka örnekleri de var. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’nın bittiğini düşünüyor artık ve Avrupa’yı insanlıkla özdeş kabul ediyor. Avrupa’da da tutunamıyor ve Brezilya’ya gidiyor. İntiharından önce bıraktığı bir mektup var. Avrupa yoksa insanlık da yoktur, Avrupa yoksa yaşamanın da bir anlamı kalmamıştır diye düşünüyor. Bu Avrupalı aydınlar açısından bizim buradan kolaylıkla hissedemeyeceğimiz kadar büyük bir bunalım. Birinci Dünya Savaşı’nda İngiliz İmparatorluğu üzerinde güneş batmazken İkinci Dünya Savaşı’nda ada devletine dönüşüyor. Almanya’da Hitler ortaya çıkıyor. Bir tarafta komünizm çıkmış, başka türlü bir sistem kurmuş. Avrupalı aydınların bir ümidi kalmıyor. Ve bu edebiyata, şiire, resme, müziğe etkisini hissettiriyor. Onun için de bu, bunalım dediğimiz şeyin en somut hali.
Peygamberler Medeniyeti Üzerine
Bayraktar, bütün medeniyetlerin peygamberler medeniyetinden bir sapma olduğunu vurguladı:
“Bütün medeniyetler esastaki tek medeniyetin, peygamberler medeniyetinin bir şekilde bozulmuş halleridir. Bugünkü 12 bin yıllık insanlık tarihi 24 bine çıkarsa bir gün, belki o zaman cahil profesörün dediği gibi Hz. Musa’dan bir levha bulunur. Medeniyetler, asıl devam eden medeniyetin sapmalarıdır. Bütün medeniyetlerde o hakikatten bir pay vardır. Sokrat peygamber midir, değil midir diye bile sorulmuştur. Vahdaniyetçi birtakım sözleri var. O topraklarda çok olmayan bir şey. Guenon, Avrupa’da da böyle bir topluluğun olduğunu söyler. Avrupa tarihinde yer almayan bir şey. Ama belki bunun da ileride belgeleri bulunacak.”