PROF. DR. OĞUZ CEYLAN ZKS’DE GERÇEKLEŞEN “MİMARLIK VE YAŞAM” SÖYLEŞİ PROGRAMINA KONUK OLDU
17 Kasım’da ZKS’de gerçekleşen “Mimarlık ve Yaşam” söyleşi programına, mimar Prof. Dr. Oğuz Ceylan konuk oldu. Dr. Olcay Aydemir’in sunduğu söyleşi programında; tarihi binaların restorasyonu, özgünlüğünün korunması ve yeniden yapılanması üzerine konuşuldu.
Ceylan, öncelikle neyin, niçin ve nasıl korunduğunun farkında olunması gerektiğini söyledi. “Geçmişten gelen her şeyi korumamız mümkün değil. Bu yüzden neyi, niçin ve nasıl koruyacağımız çok önemli. Sorumluluk duygusuyla, geçmişi gelecek nesillere taşıma amacıyla mimari yapıları korumalıyız. Restoratörlerin görevi tarihi binayı olduğu gibi koruyup gelecek kuşaklara aktarmaktır. Ama işin asıl kahramanı yapıdır. Daha önce restore edilmiş, tekrar elden geçmesi gereken mimari yapılar bize kendileriyle ilgili asıl bilgileri katmanları arasında sakladıkları dokularla verebilir. Restoratörler, birçok disiplinle ortak çalışır ve restoratör mimar onları yönetmek zorundadır. Çünkü binanın ruhunu anlayan bir dilin hangi malzemelerin kullanılacağı ve nasıl hamlelerde bulunulacağı hakkında yönlendirme yapması gerekir.”
Ceylan, korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarına uygulanabilecek müdahale yöntemlerinden bahsetti. “Bir mimari esere üç şekilde müdahale edilebilir: Özgün niteliğini korumak, sınırlı müdahalelerle korumak ve yeniden yapmak. Binanın fiziksel durumuna göre bu üç işlemden biri uygulanır. Restore edilecek mimari eserin aslına dönmesi için verilen mücadele keyfi bir durum değildir. Tamamen bilimsel hamlelerle yapıyı, aslına döndürme gayretidir. Keyfilik ve bilimsellik arasında çok ince çizgi vardır.”
Ceylan, mimari eserler üzerine çalışma yapılırken afet tarihini bilmenin önemini dile getirdi. “Mekânın geçirdiği değişimleri görmeden ona müdahale etmek çok kolay değildir. Deprem, yangın, sel gibi afetlere maruz kalmış yapıları tespit etmek ve onarımlarında ona göre müdahalede bulunmak gerekir. Bu mekânın hangi dönemlerde işlemden geçtiğini bilmeyi de zorunlu kılar. Doğal afet ya da başka bir nedenden dolayı zarar görmüş yapıyı tekrar canlandırmak için fotoğraf çok önemli bir belgedir. En önemli ise şahit binanın kendisidir.”