article/header_images/902.jpgarticle/featured_images/902.jpeg

ZKS’DE ŞAİR, ROMANCI, ELEŞTİRMEN, GAZETECİ, SENARYO YAZARI VE FİKİR ADAMI ATTİLÂ İLHAN VEFATININ 16. YILINDA ANILDI

01 Kasım 2021
youtube-icon

Şair, romancı, eleştirmen, gazeteci, senaryo yazarı ve fikir adamı Attilâ İlhan, vefatının 16. yılında Zeytinburnu Kültür Sanat’ta 30 Ekim’de anıldı. Prof. Dr. Yakup Çelik’in oturum başkanlığında gerçekleşen panele, Dr. Hale Sert, Prof. Dr. Mehmet Samsakçı ve Hüseyin Etil konuşmalarıyla katıldı.

Prof. Dr. Yakup Çelik, “Attilâ İlhan, 1941-2005 yılına kadar kalem oynatmış şair, romancı, deneme yazarı ve senarist biridir. Hem siyasal hem de sosyal hayatın içinde aktif bir şahsiyet olarak Türk edebiyat dünyasında yer alır.” dedi

İlk konuşmacı olarak söz alan Hale Sert, “Attilâ İlhan ve Ulusal Bilişimin Eksik Parçası” başlıklı tebliğinde şunları kaydetti: “Attilâ İlhan farkında olarak ya da olmayarak Cumhuriyet şairlerinden miras aldığı sancıları taşır. Tarihsel ve milli benlik düşüncesini, milli terkip ve deva fikrini kendi cümleleriyle yeniden harmanlayıp kurmaya çalışır. Toplumcu gerçekçi bir edebiyatı savunur. Onun varmak istediği ulusal bilişime yani ulusal senteze ulaştıracak saç ayaklarından biri Marksizm ile bunun öncülüğünü yapan Nazım Hikmet’e ve onun şiirine dayanıyor. İlhan’ı modernist düşünürler arasında farklılaştıran diğer yönü ise Hasan Bülent Kahraman’ın belirlemesiyle Marksizm’in evrensel duruşunu, onun bir tür yerelleştirmesi çabası olan Kemalizm’le buluşturmaya çalışmasıdır.”

Sert, “Attilâ İlhan, Batı tecrübesinde ya da genel anlamda gelişmiş ülkelerde modernliğin ve medeniyetin, müfredat ve maarifin, antropolojik kültürü içererek aşabilmesinin ürünü olduğunu kendi kavramlarıyla ifade etmiştir. Attilâ İlhan’ın ulusal bileşiminin eksik parçasının harf ve dil devrimlerine getirmediği eleştiri olduğunu düşünüyorum. Bu devrimlere gerçekçi bakabilmek, ani ve çok hızlı bir şekilde harflerle kopan bağımızı tekrar tesis etmek imkânı doğurabilirdi. Ya da benzer şekilde dilimizde yüzyıllardır kullanılarak çağrışımları genişlemiş, duygu değerleri kanıksanmış kelimelerin dilden çıkarılmasına daha yüksek sesli bir itiraz, İlhan’ın ulusal bilişim idealinin mayasını öncelikle Türkçede çalma imkânı verebilirdi diye düşünüyorum. Bugün Cumhuriyet’in kuruluşundaki travmalarla yüzleşme pratiğinden uzaklaşmamız dönüp dolaşıp aynı yere geldiğimiz hissini uyandırıyor bende.” dedi.

Hüseyin Etil, sosyoloji ve siyaset ekseninde ele aldığı Attilâ İlhan’ın bu konular hakkındaki görüşleri için “Attilâ İlhan’ın vefatıyla biz akademik kültürün de yan ürünü olan polemikçi bir karakter kaybettik. Aslında Türkiye’de insanlar çok fazla polemik olduğunu, çok fazla siyasal tartışma olduğunu düşünüyorlar, elbette bunlar var. Fakat daha seviyeli, daha entelektüel düzeyde polemikler yerine bugün daha birbiriyle iyi geçinmeci polemiklerle karşı karşıyayız. Çok fazla polemik içeren metinler üretilmiyor günümüzde. İlhan’ın polemikçi karakteri bizim kuşaklar tarafından başka rasyonalitelerle, başka önceliklerle, başka kişilik tipleriyle bizler için birikim kaynağıydı.” ifadelerini kullandı.

Etil ayrıca, “şerh etmek, tahkim etmek, eleştirmek; bu üçü üzerinden Attilâ İlhan’a baktığımda, bunların Kemalizm’le ilişkisini göz önünde tuttuğumda Kemalizm’in şerhini ya da eleştirisini yapan biri olmadığını görüyorum. O, Kemalizm’in tahkimatçısı. Bütün entelektüel biyografisinde yazı kariyerinin bağlandığı nokta Kemalizm’i tahkim etmek, zenginleştirmek, güncelleştirmek ve onu yer yer belli ölçülerle sorgulamak. İlhan, tahkimatçı çizginin hazırlayıcısı. İlhan’ın eleştirel zihne sahip olması söz konusu ama Kemalizm’e olan politik sadakati onu eleştirel zihinden ziyade tahkimatçı bir çizgide tuttuğunu düşünüyorum. Bu anlamda kendi yeteneklerinin diyalektiği olmayan bir tutuma hizmet” ettiğini söyledi.

Etil, İlhan’ın kültür ve politika bağlamındaki konumunu şu şekilde değerlendirdi. “İlhan, Gökalp’çi gerilimin yani evrensel ile tekil Gökalp’çi gerilimin yeniden sisteme dâhil edilmesi, yeni bir ulusal kültür politikası içinde senteze ulaştırılması meselesiyle gündeme geliyor. Yaptığı şey daha toplumsal gerçekçi bir yapı üzerinden toplumculuğun, imgeciliğin ve milliyetçiliğin sentezlenmesi meselesidir. Buradaki yeni kültür teklifini bence İlhan biraz daha milli demokratik devrim mantığı içerisinde, iktidar stratejisinin kültür politikası gibi kuruyor. Bu programda iki temel şey vardır; bir tarafta emperyalizme karşı mücadele, diğer tarafta içerdeki güçlere karşı mücadele. Bu noktalar da iki alanda mücadeleyi gerektiriyor; ilki içerdeki folklorizme karşı mücadele, diğeri de dışarıdan gelen kültür emperyalizmine karşı mücadele. Yani İlhan bir yandan içerideki kültürün feodalleşmesinin, köksüzleşmesinin bir biçimi olan lümpenliğe karşı mücadele diyor, yani kültürel lümpenliğe karşı. İkinci olarak da Tanzimat’tan beri gelen züppeliğin ortadan kaldırılmasına. Bu ikisine karşı İlhan, ulusal kültür kurma fikriyle yeni bir sentez arayışı içine giriyor.”

Attilâ İlhan’ın romanları üzerine tebliğ sunan Mehmet Samsakçı şunları zikretti. “İlhan’ı romancılığa iten üç etken olduğunu söyleyebiliriz. Bir dizinin dibinde yetiştiği büyüklerinden dinlediği masallar, halk hikâyeleri vs. Bu tarz metinlerin kurgusuyla yetişmesi tahkiye edebilme yeteneğini geliştiriyor. Sinema tutkusu ve annesinin okuduğu masallar İlhan’ın üzerinde etkili olan bir diğer etkendir. Elbette düzenli okumaları onun yetişmesinde etkilidir ve üçüncü nokta olarak zikredilmeli. İlhan, kent romancısıdır çünkü asıl vermek istediği çatışma noktası kentlerde yaşanıyor. Bir de kendi toplumundan ve onun yaşadığı sıkıntılardan uzak duran entelektüel ve aydınlara karşı eleştirel tavır takınma meselesi var.”

Samsakçı “Ben Attilâ İlhan’ı, Nazım Hikmet’i ve Kemal Tahir’i daima beraber düşünüyorum. Onları beraber görüyorum çünkü üçü de Kuvâ-yi Milliyeci, tam bağımsızlıkçı ve Türk aydının kendi meselelerine, kendi toprağına Avrupa’dan ya da başka yerlerden aldığı gözlüklerle bakmaması gerektiğini söylüyor. Kemal Tahir’le İlhan’ın bir kaderdaşlığı daha var. İlhan lise eğitimi yıllarında Nazım Hikmet okuduğu için gözaltına alınır. Tahir de donanma davasında Nazım Hikmet okuduğu için yargılanır. İlhan şiirleriyle, romanlarıyla, denemeleriyle, senaryolarıyla, programlarıyla hepimizin kişisel ve zihinsel tarihinde Türkiye’nin tarihini, macerasını okumak isteyen insanların zihninde canlı bir şekilde yer alıyor. Yerli aydın olması, yerli kalması, odağını yitirmeyen aydın tarafıyla takdir kazanmış bir entelektüel.” dedi

Yakup Çelik, kısaca İlhan’ın şiirleri üzerine konuştu. “İlhan, önce toplumcu gerçekçidir, Nazım Hikmet çizgisinde yazar. 1954 yılına kadar bu tarz şiirler kaleme almaya devam eder. Fakat Fransa’da edindiği şiir tecrübesi, özellikle büyük şehir hayatını şiirine taşıması ve “ben”e ait izlenimlerini, düşüncelerini estetik süzgeçten geçirerek yeni bir formda şiir olarak sunmaya başlamasıyla yeni bir şiir formuna geçer. Bu ikinci formda toplumcu gerçekçilerden ayrılır. Büyük şehirde imkânsız aşkı yaşayan, kaçış ve arayış içinde olan farklı bir bireyin dünyasına doğru döner.”

An Gelir: Vefatının 16. Yılında Attilâ İlhan Paneli

Etkinlikleri Pdf Olarak İndir

Seçmiş olduğunuz ay ile ilgili tüm etkinlikleri katalogdan görebilirsiniz

Aralık 2024 Ayı
Broşürü

Hemen İndir

Sıralama Seçenekleri

2024 - 2025 Kültür Ve Sanat Kursları

Zeytinburnun'nda Ramazan 2024

Karne Festivali 2024

Kültür Sanat Kursları 2023 - 2024

3. ON5SIFIR7 FİLM HAFTASI

Mayıs - Haziran 2023

Zeytinburnun'nda Ramazan 2023

Kültür Sanat Kursları 2022-2023

Kültür Sanat Kursları 2021-2022

Mayıs - Haziran 2022

Mayıs - Haziran 2021

Kültür Sanat Kursları 2020-2021

Kültür Sanat Kursları 2019-2020

Kültür Sanat Kursları 2018-2019

Kültür Sanat Kursları 2017-2018

Kültür Sanat Kursları 2016-2017

Kültür Sanat Kursları 2015-2016

Kültür Sanat Kursları 2014-2015

Toprakla Şiir Yazmak

Mevlana’nın Aşk Çağrısı

Sıralama Seçenekleri

“VAVEYLA” Turgay Sarı Resim Sergisi

ELİSA ZONARO'NUN İSTANBUL'U

“O AĞAÇ” Mehmed Özçay Fotoğraf Sergisi

İnsanlığın Evrensel Yıkımı - Filistin Mücadelesi

Resimlerle “15 TEMMUZ” Sergisi

Lalezar - Rauf Tuncer

Geleceğin Ustaları 10

Fahreddin Paşa Medine Müdafii

Artı'k Sanat - Metin Aşoğlu

Yıl Sonu Kataloğu 2022 - 2023

Yıl Sonu Kataloğu 2021 - 2022

Yıl Sonu Kataloğu 2020 - 2021

ZKS Kültür Sanat Yıllığı 2023

Edebiyat ve Milli Mücadele Sempozyumu

“Yâ Şehr-i Ramazan” Hat Sergisi

Derin Yüzey - İlhan Aydan

Yeldeğirmenlerine Karşı - M. Zahit Büyükişliyen

Mohammed Imad Sergisi

Asker ve Ressam - Mehmet Ali Laga

Fevzi Karakoç - At'a Senfoni

Geleceğin Şifreleri - Hüsamettin Koçan

Mükemmel Boşluk - Hakan Şarkdemir Resim Sergisi

Formreform - İsmet Yedikardeş Retrospektifi

Hattat Mustafa Halim Özyazıcı

Kitaplar ve Kağıtlar

10 Yılda Yarışma Fotoğrafları Seçkisi

Mebus ve Şair Mehmet Âkif Ersoy

Zeytinburnu'nun 50 Yılı

Kültür ve Sanat Hayatımızda Ebüzziya Ailesi

Eski Evler ve Sokaklar

Medeniyetler Kapısı Mardin

Sanat ve Yaşamın İzinde

Şehre Tarih Düşmek

İrem Minyatür Sergisi

Sübhan Tespih Sergisi

Afrika’da Alınteri

Hakimiyet-i Milliye Timsali Bayrak

Gölgenin Tasarımı

Tophane İşi Lülecilik

Yerler ve Gökler Minyatür Sergisi

Katman Kat-ı Sergisi

Kültürel Semboller

Harflerin İzinde Hat Sergisi

Geleneğe Çağdaş Yorumlar

Bizde ve Dünyada Madalya Heykeltıraşlığı

Uluslararası Cam ve Kağıt Sanatları Sergisi

Geçmişten Günümüze Neyzen Emin Dede

Hayattan İzler Resim Sergisi

Ebruda İstanbul Düşleri Sergisi

Taner Alakuş ve Öğrencileri Minyatür Sergisi

Altın Laleler Ebru Sergisi

Sıralama Seçenekleri

“VAVEYLA” Turgay Sarı Resim Sergisi

ELİSA ZONARO'NUN İSTANBUL'U

“O AĞAÇ” Mehmed Özçay Fotoğraf Sergisi

İnsanlığın Evrensel Yıkımı - Filistin Mücadelesi

2024 - 2025 Kültür Ve Sanat Kursları

Resimlerle “15 TEMMUZ” Sergisi

Zeytinburnun'nda Ramazan 2024

Lalezar - Rauf Tuncer

Karne Festivali 2024

Geleceğin Ustaları 10

Fahreddin Paşa Medine Müdafii

Artı'k Sanat - Metin Aşoğlu

Kültür Sanat Kursları 2023 - 2024

Yıl Sonu Kataloğu 2022 - 2023

Yıl Sonu Kataloğu 2021 - 2022

Yıl Sonu Kataloğu 2020 - 2021

ZKS Kültür Sanat Yıllığı 2023

3. ON5SIFIR7 FİLM HAFTASI

Mayıs - Haziran 2023

Edebiyat ve Milli Mücadele Sempozyumu

“Yâ Şehr-i Ramazan” Hat Sergisi

Derin Yüzey - İlhan Aydan

Zeytinburnun'nda Ramazan 2023

Yeldeğirmenlerine Karşı - M. Zahit Büyükişliyen

Mohammed Imad Sergisi

Asker ve Ressam - Mehmet Ali Laga

Fevzi Karakoç - At'a Senfoni

Kültür Sanat Kursları 2022-2023

Kültür Sanat Kursları 2021-2022

Geleceğin Şifreleri - Hüsamettin Koçan

Mayıs - Haziran 2022

Mükemmel Boşluk - Hakan Şarkdemir Resim Sergisi

Formreform - İsmet Yedikardeş Retrospektifi

Hattat Mustafa Halim Özyazıcı

Kitaplar ve Kağıtlar

10 Yılda Yarışma Fotoğrafları Seçkisi

Mayıs - Haziran 2021

Mebus ve Şair Mehmet Âkif Ersoy

Zeytinburnu'nun 50 Yılı

Kültür ve Sanat Hayatımızda Ebüzziya Ailesi

Kültür Sanat Kursları 2020-2021

Eski Evler ve Sokaklar

Medeniyetler Kapısı Mardin

Sanat ve Yaşamın İzinde

Kültür Sanat Kursları 2019-2020

Şehre Tarih Düşmek

Kültür Sanat Kursları 2018-2019

Kültür Sanat Kursları 2017-2018

İrem Minyatür Sergisi

Sübhan Tespih Sergisi

Afrika’da Alınteri

Hakimiyet-i Milliye Timsali Bayrak

Kültür Sanat Kursları 2016-2017

Gölgenin Tasarımı

Tophane İşi Lülecilik

Yerler ve Gökler Minyatür Sergisi

Katman Kat-ı Sergisi

Kültürel Semboller

Kültür Sanat Kursları 2015-2016

Kültür Sanat Kursları 2014-2015

Harflerin İzinde Hat Sergisi

Toprakla Şiir Yazmak

Geleneğe Çağdaş Yorumlar

Mevlana’nın Aşk Çağrısı

Bizde ve Dünyada Madalya Heykeltıraşlığı

Uluslararası Cam ve Kağıt Sanatları Sergisi

Geçmişten Günümüze Neyzen Emin Dede

Hayattan İzler Resim Sergisi

Ebruda İstanbul Düşleri Sergisi

Taner Alakuş ve Öğrencileri Minyatür Sergisi

Altın Laleler Ebru Sergisi

Kapat
zksm
zeytinburnu belediyesi
Bizi Sosyal Medyadan Takip Edin