ZEYTİNBURNU KÜLTÜR SANAT'TA USTASIYLA MUHABBET'İN İLK KONUĞU YUSUF KAPLAN OLDU
Zeytinburnu Kültür Sanat’ta yepyeni bir program seyirciyle buluştu. Gazeteci Yazar Nuriye Çakmak Çelik’in sunumuyla her ay değerli isimlerle hayat hikâyelerinin, meslek tecrübelerinin konuşulacağı Ustasıyla Muhabbet’in ekim ayı konuğu Yusuf Kaplan oldu.
BENİM TANIK OLDUĞUM EN BERBAT DÖNEM
Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezinde yapılan Ustasıyla Muhabbet programı 12 Ekim akşamı saat 19.30’da başladı. Nuriye Çakmak Çelik, programda Yusuf Kaplan’la hayat hikâyesinden hareketle dünyaya, ülkemize ve yaşadığımız zamanlara dair bir söyleşi gerçekleştirdi. Kaplan; “Çok önemli bir şey hatırlatayım burada arkadaşlara. Yani şu an çok büyük bir ahlaki dejenerasyon yaşıyoruz. Tarihimizde benim, işte elli dokuz yaşındayım, tanık olduğum en berbat dönem. Yani ahlaki açıdan çözünmenin, çürümenin, dejenerasyonun bu kadar zıvanadan çıktığı ikinci bir dönem, biraz Özalizm diyebileceğimiz Özal’lı yıllara denk gelen bir dönem var biraz. Tabi ki bu Özal’lı yılların bir uzantısı şu an yaşadığımız şey.” sözleri ile içinde bulunduğumuz zamanı değerlendirdi.
POSTMODERNİTE, HAKİKATİN UNUTULDUĞU HAKİKATİNİN DE UNUTULMASI
Yusuf Kaplan, söyleşide dijitalleşmenin hayatımıza etkisine de şu sözlerle değindi; “Şu an göçebe topluma dönüşmüş durumdayız. Yani dijital dünyalar üzerinden, dijital uygarlıkta yaşıyoruz şu an çünkü. Yani şu an mekân duygusu ortadan kalkacak. Yani öyle bir şeye doğru gidiyoruz. Tabi küresel köy. Mekân duygusu, hatta zaman duygusu falan ortadan kalkacak. Biz bu sürece girdik. Yani bu postmodernitenin tarifi aynı zamanda. Postmodernite neydi arkadaşlar? Modernite hakikatin unutulması, postmodernite hakikatin unutulduğu hakikatinin de unutulması. Dolayısıyla büyük anlatılar var modernitede, işte ideolojiler, dinler falan büyük anlatılar. Postmodernitede küçük hikâyeler var. Yani dolayısıyla geçici olanın, sahte olanın hakim olduğu, izafi olanın…”
Program, seyircilerden gelen soruların yanıtlanması ile son buldu.
YUSUF KAPLAN KİMDİR?
1964 yılında Şarkışla'da doğdu. İlk öğrenimini Kayseri'de tamamladı. 1986 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, sahne ve görüntü sanatları bölümü, Sinema-TV ana sanat dalından mezun oldu. Lisans eğitiminin ardında yüksek lisans ve doktora yapmak için Milli Eğitim Bakanlığı bursuyla İngiltere'ye gitti.
1991 yılında East Anglia Üniversitesinde "Story-Telling and Myth-Making Medium: Television" başlıklı tezi ile yüksek lisans eğitimini tamamladı. 1992 yılında Londra Üniversitesi ve Middlesex Polytechnic'te Dr. Roy Armes'ın danışmanlığında doktora yaptı.
İlim ve Sanat, Yedi İklim, Kayıtlar, Kitap Dergisi, Girişim, İslâm ve Kadın ve Aile gibi dergilerle Zaman ve Millî Gazete gibi günlük gazetelerde çeşitli yazı, röportaj ve çevirileri yayımlandı.
Michel Foucault, Baudrillard, Milan Kundera, Umberto Eco ve John Berger gibi yazar ve düşünürlerden çeşitli çeviriler yaptı. Bir süre Yeni Şafak gazetesinin genel yayın yönetmenliğini üstlendi. Ardından 3 yıl Umran dergisini yönetti. Yusuf Kaplan, hâlen İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesinde öğretim görevlisidir ve Yeni Şafak gazetesinde köşe yazıları yazmaktadır. 25 Şubat 2006'ya kadar TV5'in genel yayın koordinatörlüğünü yaptı, daha sonra TVNET'in kurucuları arasında yer aldı.