2021’İN YUNUS EMRE YILI İLAN EDİLMESİ ÜZERİNE ZEYTİNBURNU KÜLTÜR SANAT’TA BİR PROGRAM GERÇEKLEŞTİ
2021 yılı, Türk dili ve kültürünün en önemli şahsiyetlerinden Yunus Emre’nin vefatının 700. yıl dönümü olması münasebetiyle UNESCO tarafından anma ve kutlama yıl dönümleri arasına alındı. Genelge ile 2021 yılı Cumhurbaşkanlığı tarafından “Yunus Emre ve Türkçe Yılı” olarak ilan edildi. Ekrem Demirli Zeytinburnu Kültür Sanat’ta gerçekleştirdiği “Tasavvuf ve Şiir” seminer dizisinin 25 Mayıs’ta gerçekleşen oturumunda Yunus Emre’den ve şiirlerinden bahsetti
Yunus Emre’deki Aşk
Ekrem Demirli, Yunus Emre’deki ana kavram aşktır diyerek konuşmasına başladı. “Yunus Emre’deki aşk bir duygu değil. Yunus’ta aşk dediğimizde aslında ahlaktan, düşünmeden, bir akıl biçiminden, bir varoluş biçiminden söz ediyoruz. Tüm meselelerinin taşıyıcı kavramı olarak aşktan bahsediyoruz. Varlığın varlıkla, varlığın Allah’la olan abu aşk. Bu yüzden aşkın müteradif kavramlarından biri “iman”dır. Allah ve insan ilişkilerini zıtlık olarak düşünürsek, görünen ve görünmeyen varlık olarak düşünürsek, iman kavramı ortaya çıkar. Çünkü iman görünmeyendir. Allah insan ilişkileri muhalefetün lil-havadistir. Yani insan ve Allah zıttır; Allah güçlü insan güçsüzdür gibi. Buna ayrık Allah insan ilişkisi denir. Allah insan ilişkisi sürekli olduğunda; ittisalci Allah insan ilişkisi dile gelir. Yunus’ta bahsettiğimiz aşk bu ikinci noktada ortaya çıkıyor. Çünkü burada Allah ile insan aynı yerde. Birbirine yakın, bu yakınlık işte aşkı doğuruyor. Allah insan ilişkisini kök, gövde, dal ilişkisi şeklinde düşündüğümüzde aşk doğuyor, aşkın sürekliliği söz konusu oluyor. Fakat aşkı bu ilişkiden çektiğimiz zaman Yunus’un şiirleri ölüyor.”
Yunus’un Şiirlerinde Aşkın Sureti
Ekrem Demirli Yunus Emre’nin şiirlerinden okuyup, bunlara şerhler düşerek ondaki aşk mefhumunu açıkladı.
“Aşk makamı âlidir, aşk kadim ezelidir,
Aşk sözünü söyleyen cümle kudret dilidir.
Diyen o, işiten o, gören o, gösteren o,
Her sözü söyleyen o, suret can menzilidir.
Suret söz nerde buldu, nerde sözü iş oldu,
Suret kendi dil geldi, dil hikmetin yoludur.
Aşk bize gökyüzünden eşlik eden bir şeydir diyor Yunus ilk satırda. Aşkın mertebesi ulvidir. Yeryüzünde aşk vardır ama aşk yeryüzü yokken de vardı. Yeryüzü olmayınca da aşk var olacak. O zaman Allah insan ilişkisi yeryüzüne ihdas edilmiş bir şey değildir. Allah ve insan arasındaki ilişkinin sürekliliğine inanmak aşka inanmaktır. Allah ve insan arasındaki aşka inanmaktır. Aşkı, kudretli söz söylediği için iyi bir şeydir diyor Yunus. Çünkü aşk mevcudiyeti istemek, var olanı istemektir.”
Yunus’un şiirlerindeki aşkı anlamak için işaret ettiği hususların gerçek manasını kavrayabilmenin önemli olduğunu zikretti. “Mana, yolu Allah’a çıkan bir şey demektir. Bu yüzden manayı bilen kişiden bir şey öğrenilebilir. Manadan haberi olmayana ise bir şey sormaya gerek yok, manadan konuşan insanı dinlemek gerekir. Yunus’ta da bir insan gönülden konuşursa ona canımı veririm anlayışı vardır ve bunu şiirlerinde işler. Âşık adam doğaya baktığı zaman başka şey görür yani asıl manayı.”
Demirli, Yunus’un bir şiirini okuyarak onun asıl kast ettiği manaya dikkat çekti.
“Ey beni ayıplayan, gel beni aşktan kurtar,
Elinden gelmez ise söyleme fesat haber.
Aşıkların ahvali maşuk katında biter,
Sözün var ona söyle, benim elimde ne var.
Dost yüzünden nikabı her kim giderdi ise,
Hicap kalmadı ona, artık ne hayır ne şer.
Hiç kimesne kendinden halden hale gelmedi,
Âşıkların canına maşuka vurur minkar.
Kim ki aşk kadehinden bir zerre içti ise,
Ona ne akıl, ne us, ne esrik, ne de humar.
Tek ben değilim âşık, o maşuk nazarında,
Aşk yoluna can feda, benim gibi sad hezar.
Aşıkların halini aşık olanlar bilir,
Aşk bir gizli haznedir, gizli gerektir esrar.
Korkarım söylemeğe şeriat edebinden,
Yok ise söyleyeyim daha ayrıksı haber.
Kim vere bu dil ile o maşukadan haber,
Meğer o kimseler ki, can içinde canı var.
Yunus ölürse ne gam, aşk içinde kardaşlar,
Aşk yoluna uyanan, maşuk burcunda doğar.”
Yunus Emre insanın bir düzeni var ve aşk bunu bozuyor aslında diyor. Âşık olanlar deli, aşık olmayanlar ise akıllı olarak görülüyor. Kendisine meczup diyen insana sesleniyor; o zaman gel beni aşktan kurtar, çünkü beni bu hale düşüren aşktır. Yunus aşktan kurtulamayacağını biliyor ve kendisine meczup diyene sen de buraya gel diyor. Bu bir merhamet aslında. Sen de bu aşka düşersen ayıplamaktan vazgeçersin. Yunus aşktan kurtulmak istemiyor. Diyor ki; ya gel âşık ol ya da boş konuşma diyerek merhamet göstermiş oluyor. Bizim işimiz Allah’ta, bu yüzden söyleyeceğini O’na söyle. Ben ne yapıyorsam aslında ben yapmıyorum, Allah yaptırıyor. Bu bir nevi Allah’ı çağırmadır.”