Zeytinburnu Kitapçısı Buluşmaları’nın 2025-2026 sezonundaki ilk söyleşisi gerçekleşti. Merve Akbaş’ın moderatörlüğünde, 27 Ekim Pazartesi akşamı saat 19.30’da başlayan söyleşinin konuğu Doç. Dr. Bahriye Çeri oldu. “İstanbul Edebiyat Haritası” kitabı çerçevesinde başlayan sohbet kitabın yazılma sürecine uzandı.
Bugüne dek birbirinden değerli konukları ağırlayan Zeytinburnu Kitapçısı Buluşmaları’nın bu sezonki ilk söyleşisi, Merve Akbaş’ın sunumuyla Zeytinburnu Kitapçısı’nda gerçekleşti. Sezonun ilk konuğu Doç. Dr. Bahriye Çeri oldu. Edebiyatın mekan merkezli tarihini ele alan sohbet, “İstanbul Edebiyat Haritası” kitabına odaklandı.
“Edebiyat mahfillerinin olduğu muhitlere yazarlar daha çok yerleşiyor.”
Doç. Dr. Bahriye Çeri, edebiyat mahfillerinin yazarların ev seçimlerinde oynadığı role vurgu yaptı:
“Edebiyatçıları ve sanatçıları bir araya getirip edebiyat ve sanat tartışmaları yaptıran mahfiller var, Küllük Kahvesi ya da Çiçekçi kahvesi gibi. Böyle mekanların olduğu yere yazarlar ve şairler ister istemez daha çok yerleşiyorlar. Çünkü buralara katılıyorlar. Bazı muhitler, aynı dönemde bir grup şair, yazar ve ressamı bir araya toplamış. Bir dönemin Teşvikiye Caddesinde yürüyün, yirmi tane sanatçı sayarsınız.”
“Yazarların yaşadığı konakların ruhu, zamanla kayboluyor.”
Çeri, edebiyatçıların yaşadığı konakların son durumu ile ilgili de konuştu:
“Münevver Ayaşlı konakları, yalıları ayakta tutmanın güç olduğunu söyler ama onlar da bir güzellik. Onların çoğu bugün lokanta, otel oluyor. Dışına bir şeyler konuyor, eski görüntü tamamen kayboluyor. Tabela olmasının ötesinde, o ruh da değişiyor. Münevver Ayaşlı’nın konağı, şimdi bir meyhane. O ruh tamamen kaybolmuş durumda.”








