“Yegâne-i Zaman: Ahmet Cevdet Paşa” sempozyumu Zeytinburnu Kültür Sanat’ta yapıldı. 25 Ekim Cumartesi günü saat 16.00’daki beşinci ve son oturumun başkanlığını M. Âkif Aydın yürütürken Murteza Bedir, Samy Ayoub ve Jonathan Brown konuşmalarıyla sempozyuma katkıda bulundu.
Zeytinburnu Kültür Sanat, kültür tarihimizin önemli isimlerini anmaya devam ediyor. Devlet adamlığının yanı sıra hukukçuluğu, tarihçiliği ve ilim adamlığıyla da bilinen Ahmet Cevdet Paşa’nın çok yönlü karakteri Zeytinburnu Kültür Sanat’ta hatırlanıyor. İki günü kapsayan sempozyumda beşinci ve son oturum gerçekleşti. M. Âkif Aydın’ın başkanlık ettiği oturumda Murteza Bedir, Samy Ayoub ve Jonathan Brown konuşmacı olarak yer aldı.
“Ahmet Cevdet Paşa, Osmanlı’nın hukuki dönüşümünü canlı biçimde temsil eder.”
Samy Ayoub , “Ahmet Cevdet Paşa ve Yeni bir Hukuki, Rasyonalitenin Yükselişi” adlı sunumunda Ahmet Cevdet Paşa ve Osmanlı’daki hukuki dönüşümü birlikte ele aldı.
“19. yüzyılda Osmanlı hukuk kültürünün dönüşümünü Ahmet Cevdet Paşa kadar canlı temsil edebilen çok az figür vardır. Alim, tarihçi, reformist ve devlet adamı olarak Cevdet Paşa’nın hayatı ve çalışmaları imparatorluk egemenliğini, İslami meşruiyeti ve Avrupa modernitesini uzlaştırmaya çalışan Tanzimat döneminin başlıca kurumsal deneyimlerini kapsar.”
“Mezâlim Mahkemeleri, hakların korunmasında kritik bir rol oynuyor.”
Jonathan Brown “Ahmet Cevdet Paşa’nın Devvânî’nin Mezâlim Risâlesi’ni Kullanımı Bağlamında Hukuk-ı İbad Kavramının Tarihsel Seyri” bildirisinde yaptığı araştırma sonucunda ulaştığı bulgularını paylaştı:
“İslam tarihindeki Mezâlim Mahkemesi kurumunun tarihini ve yapısını incelediğim araştırmam sırasında Hukuk-ı İbad kavramına ve bu hakların korunmasında Mezâlim Mahkemelerinin oynadığı kritik role yapılan atıflarla karşılaştım. Mezâlim Mahkemeleri, normal mahkemelerde çözülemeyen şikâyetlerin ele alındığı olağanüstü temyiz mahkemeleriydi.”
“Ebü’l Ula, çok iyi bir Mecelle çalışması yapsa da bazı şeylere 1940’taki perspektifiyle baktı.”
Murteza Bedir “Ebü’l-Ula’nın Kitabü’l Vedia Anlatısı Üzerine” adlı bildirisinde Ebü’l Ula’nın Mecelle’ye bakışına dair konuştu:
“Ebü’l Ula çok iyi bir Mecelle çalışması yaptı ama bazı şeyleri 1940’taki perspektifiyle görmek istedi. Mecelle’ye yönelik, ticaret hayatını karşılamadığı ve sorunları çözemediğine yönelik eleştiriler var. Ebü’l Ula’nın 1940’larda Ahmet Cevdet Paşa’yı savunması gerekiyordu.”









