Aykut Ertuğrul’un sunumu, Nabi Avcı’nın katılımıyla her ay farklı düşünce ve kavramların izinin sürüldüğü Peyam-ı Garb; Zeytinburnu Kültür Sanat’ta devam ediyor. 11 Kasım Salı akşamı saat 19.30’da başlayan programda İbrahim Kalın’ın “Heidegger’in Kulübesine Yolculuk” kitabından hareketle bir sohbet gerçekleştirildi.
Peyam-ı Garb söyleşileri farklı konu, kavram ve merkezlerin etrafında devam ediyor. Kasım ayındaki sohbette İbrahim Kalın’ın“Heidegger’in Kulübesine Yolculuk”kitabından yola çıkıldı. 11 Kasım Salı akşamı saat 19.30’da başlayan söyleşiye Zeytinburnu Kültür Sanat ev sahipliği yaptı.
“İbrahim Kalın, bir eylem ve düşünce insanı.”
Nabi Avcı, İbrahim Kalın örneğinden yola çıkarak düşünce ve eylem ilişkisine dair konuştu:
“İbrahim Kalın üzerinden düşünce insanları ile eylem insanları arasındaki ilişkiyi ve bazen bu iki uğraşının bir kişi üzerinde tecelli etmesinin doğurduğu bereket üzerine düşebiliriz. Bu kitap öyle bir imkân tanıyor. Bu kadar yoğun meşguliyeti olan bir devlet görevlisinin böyle bir düşünsel yolculuğa vakit bulabilmiş ve bunu bizlerle paylaşacak kadar içselleştirebilmiş olması takdire şayan. Bir düşünce ve eylem adamı, Heidegger üzerinden bu yolculuğu Türkçe anlatıyor. Bu bizim şansımız.”
“Heidegger, köye bir şehirli olarak bakıyor.”
Nabi Avcı, Heidegger’in şehirli karakterinin altını çizdi:
“Heidegger köylülerle konuşmaktan, onların söylem çeşitliklerinden ve kullandıkları kelimelerden çok zevk alıyor. Ama bunu bir şehirli olarak yapıyor. O kelimeler orada yüzyıllardır vardı ama köylüler Heidegger’in düşüncesini üretmediler. Şehirde eğitim görmüş, Batı düşüncesinin verimleriyle tanışmış, onların büyük bir kısmını içselleştirmiş biri köye gittiği zaman köylülerin değerini bilmedikleri zenginliklerle karşılaşıyor. Köydeki birikimin şehre taşınması halinde nelere açılabileceğini de şehirli görüyor. Heidegger’in de ne kadar şehirli olduğunu, köyüne ne kadar şehrini götürdüğünü biliyoruz.”
