MUHAMMED İKBAL, DOĞUMUNUN 148. YILINDA ZEYTİNBURNU KÜLTÜR SANAT’TA ANILDI!

YouTube video

Zeytinburnu Kültür Sanat’ta kültür tarihi için önemli isimler hatırlanmaya devam ediyor. 7 Kasım Cuma akşamı saat 19.30’da başlayan panelde şair ve mütefekkir Muhammed İkbal, doğumunun 148. yılında anıldı. Moderatörlüğünü Yusuf Kaplan’ın yaptığı panele Dr. Celal Fedai, Senail Özkan, Doç. Dr. Turgay Şafak konuşmacı olarak katkıda bulundu.

Pakistanlı İslam alimi, şair, filozof ve politikacı olan Muhammed İkbal, doğumunun 148. yılında Zeytinburnu Kültür Sanat’ta anıldı. Muhammed İkbal’in tarihi rolünün değerlendirildiği programda İkbal, farklı açılardan ele alındı. Moderatörlüğünü Yusuf Kaplan’ın yaptığı panelde Dr. Celal Fedai, Senail Özkan, Doç. Dr. Turgay Şafak konuşmacı olarak yer aldı.

“Muhammed İkbal, üç kaynaktan beslendi.”

Senail Özkan, Muhammed İkbal’in düşüncesinin kaynaklarına dair konuştu:

“İkbal, İslam dünyasının medar-ı iftiharıdır, yüz akıdır. Büyük düşünür ve şairdir. Üç ana kaynaktan beslenmiştir. Bunlardan ilki, Hintli olması nedeniyle kadim Hint kültürü, şiiri ve felsefesidir. İkinci kaynağı klasik İslam düşüncesi, şiiri ve kültürüdür. İran ve Hint alt kıtasındaki şairleri çok iyi okumuş ve hazmetmiştir. Üçüncü kaynağı ise Batı coğrafyasının şairleri, filozoflarıdır. İkbal’in asıl etkilendiği iki isim Mevlana Celaleddin Rumi ve Goethe’dir.”

“İkbal’in düşüncesinin merkezinde hareket var.”

Doç. Dr. Turgay Şafak, Muhammed İkbal’in öne çıkardığı kavramlara dair bilgi verdi:

“İkbal’in düşüncesinin merkezinde hareket var. İkbal’in en önemli özelliklerinden biri çabalama. Yaşadığı dönemde Osmanlı savaşlarla ve işgallerle karşı karşıya. Hindistan zaten sömürü ülkesi. Yazarların, şairlerin entelektüellerin en büyük çabası bunlarla mücadele etmek. İkbal’in de hayatının en önemli noktasında hem anti emperyalist, sömürge karşıtı düşünce var hem de Müslümanların kendine dönmesi var.”

“Muhammed İkbal, kendisinden 150 yıl önce yaşayan bir şairle ilgileniyor.”

Dr. Celal Fedai, Muhammed İkbal’in Goethe’yle ilgilendiğine ama çağdaşı olan Batılı şairlerden bihaber olduğuna vurgu yaptı:

“Batı’da Faust’un alımlanması, Batı’nın mesajının tersi. Faust’un meselesi aşk ama Batı bunu hırs ve cinsellik olarak algılıyor. Tarihte en yanlış anlaşılmış eserlerden biri. Muhammed İkbal İngilizce ve Almanca biliyor. Avrupa’da bulunduğu dönemde kendisinden 150 yıl önce yaşayan bir şairle, Faust’un yazarı Goethe ile ilgileniyor. Oysa Ezra Pound, Eliot gibi dönemin yaşayan yazarlarından bihaber.”

Muhammed İkbal Kimdir?

Muhammed İkbal, 1877’de Pencap eyaletinin Siyalkut şehrinde doğdu. Lahor Hükümet Koleji’nde felsefe ve hukuk eğitimi aldı; burada tanıştığı İngiliz düşünür Thomas Arnold’un yönlendirmesiyle 1905’te Cambridge Üniversitesi’ne gitti. McTaggart ve James Ward gibi dönemin önde gelen filozoflarıyla çalıştıktan sonra Münih Üniversitesi’nde “The Development of Metaphysics in Persia” adlı teziyle doktor unvanını aldı. Lahor’a döndüğünde öğretmenlik ve avukatlık yaptı, ancak asıl ilgisini İslam düşüncesi ve şiire yöneltti.

1930’da Allahabad’daki konuşmasıyla Pakistan’ın kuruluş fikrinin ilk tohumlarını attı. 1933’te Afganistan Kralı’nın davetlisi olarak Kâbil’e gidip ülkenin idari reformları üzerine görüşlerini sundu. Eserlerinde Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin etkisi belirgindir. Esrâr-ı Hodî, Rumûz-i Bî-Hodî ve Câvidnâme gibi önemli eserler ortaya koydu. The Reconstruction of Religious Thought in Islam bilim, din, felsefe, tasavvuf, iman ve ibadet, insanın benliği ve özgürlüğü, İslâm ve aksiyon, dünya Müslümanlarının durumu gibi konulara dair konferanslarından oluşan en önemli eseridir. Türk milletine hayranlık duyan İkbal, Trablusgarp şehitleri için bir şiir yazdı. Uzun süren bir hastalığın ardından 21 Nisan 1938’de vefat etti.

Gallery ImageGallery ImageGallery ImageGallery Image