– Prof. Dr. Ekrem Demirli, “Tasavvuf ve İslam” semineri ile Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’ndeydi
Zeytinburnu Belediyesi’nin düzenlediği “Tasavvuf ve İslam” seminerinde konuşan Prof. Dr. Ekrem Demirli, bu ay Refik-i A’lâ’dan Şeb-i Arus’a, Bişnev’den menkıbelere birçok önemli konuya değindi.
Konuşmasının ilk bölümünde Hazreti Âdem’den bahseden Demirli, İslam dinin de, insanların hata yapmasının örnekleri olduğunu belirterek, “İslam, hatasız masal kahramanları istemez” dedi.
Konuyu kıssalarla dinleyicisine aktaran Prof. Dr. Demirli, zaman zaman konuşmasında “Edeb” kavramına da değinerek, kavramın yanlış bilindiğine dikkati çekerek- “Edebin ilk şartı ‘sıdk’tır, ancak gelenekte ‘Edeb’ sükût anlamı kazanmıştır” diye konuştu.
Seminerinde, İslam dinindeki menkıbelerin önemini de vurgulayan Demirli, kibir konusuna atıfta bulunarak şunları söyledi:
“Birinin kibirli olması için herkes onun varlıklı olması gerektiğini düşünür ama aslında birinin kibirli olması için hiçbir şeyi olmasına gerek yoktur, insan olması yeterli.”
“Mevlana insanı dinleyip, Allah’ı işitir”
Prof. Dr. Demirli, 17 Aralık tarihli Şeb-i Arus’un yıl dönümü sebebiyle Mevlana’dan da söz ederek, “Mevlana bir Ehli Sema’dır, yani dinleyendir. Mevlana insanları dinleyip, Allah’ı işitir” şeklinde konuştu.
İslam dininde ümit kesmenin ve karamsarlığın olmadığını dile getiren Demirli, konuya örnek olarak “küpe düşen kurbağa” hikâyesini anlatarak, şu yorumda bulundu:
“Bu hikâye aslında İslami bir hikâyedir, ama burada önemli olan kurbağanın çabalamasından ziyade, düştüğü küpün süt küpü olmasıdır. Eğer küp su küpü olsaydı kurbağa istediği kadar çabalasın, küpten dışarıya çıkamazdı. Bizim de buradan çıkarmamız gereken ders pesimist olmamaktır. O küp, Allah’ın küpüdür. O süt, Allah’ın sana uzattığı eldir. Çabalarsan Allah zaten sana yardım eder.”
Demirli, konuşmasında en son tasavvuf müziğinin vazgeçilmez enstrümanı ney örneğini ele alarak; “neyin de, sazken ney olması için çok zorlu bir süreçten geçmesi” gerektiğini ifade etti.
Demirli, sözlerini şöyle tamamladı:
“Tıpkı ney gibi, sıkıntılarla dolu, zor bir yaşam geçirmiş olabiliriz ama geldiğimiz noktada ney gibi sesimiz çıkmıyorsa, şükredip Allah’ı anmıyorsak, ney gibi ‘ol’amamışızdır.”
Prof. Dr. Ekrem Demirli’nin “Tasavvuf ve İslâm” başlığıyla bir sonraki semineri 7 Ocak Perşembe günü, Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşecek.
