Ayıcık artık eskimiştir, sahibi olan çocuk onunla oynamayacak kadar da büyümüştür. Odadan hiç çıkarılmamıştır. Çocuk onunla oynamak yerine cep telefonuyla vakit geçirmektedir. Babası her ne kadar oyuncaklar ile oynamasını teşvik etse de çocuk artık büyüdüğünü, cep telefonu ile daha mutlu olduğunu söyler. Ayıcık ilk kez mutluluk kelimesini duyar. Tam bu esnada odaya çikolata aramaya gelen iki sinek ayıcığın gerçekler ile yüzleşmesine neden olur ve ilk kez sorar ayıcık: Mutluluk nedir? Cep telefonu nedir? Bu soruların cevabını aramak için üst katta eskimiş ve unutulmuş bir oyuncak olan Bilge Ayıcığa gider. Ve bir arayış öyküsü başlar.