Zeytinburnu Kültür Sanat’ta, 100 Yüze İmza ve Söyleşi programının ekim ayı söyleşisi gerçekleşti. Mustafa Aplay’ın sunumuyla, 30 Ekim Perşembe akşamı saat 19.30’da başlayan söyleşinin konuğu öykücü ve eleştirmen Necip Tosun oldu. “Dünya Öykücülüğünün Serüveni” adlı eserinden yola çıkılarak Necip Tosun’un yazı yolculuğuna dair konuşuldu.
100 Yüze İmza ve Söyleşi programında sezonun ilk söyleşisi 30 Ekim Perşembe akşamı Zeytinburnu Kültür Sanat’ta gerçekleşti. Mustafa Aplay’ın moderatörlüğünü yaptığı söyleşide öykücü ve eleştirmen Necip Tosun’un “Dünya Öykücülüğünün Serüveni” adlı kitabı merkeze alındı. Kitap, program öncesinde dinleyicilere hediye edildi.
“Sadece öykü yazıp bir kenara çekilmeyi doğru bulmadım.”
Necip Tosun, kuramsal metinler yazmasının sebeplerini anlattı:
“Ben edebiyatçıları izlerken onların eleştiri hayatlarını da anlamaya çalıştım. Mesela Behçet Necatigil, Selim İleri, Stefan Zweig… Bunların hepsi beğendikleri şeyleri edebiyat coşkusuyla kaleme aldılar. Kuram yazıları, teori kitapları, biyografiler… Ben de edebiyatımda sadece öykü yazıp bir kenara çekilmeyi doğru bulmadım. Okuma serüvenimde beğendiğim yazarları, kuramsal sorunları kaleme aldım. Motivasyonum hem edebiyatçı kimliğimi oluşturmak hem paylaşma arzusuydu.”
“Öykü ile teori kitapları arasındaki geçişlerde hep sıkıntı yaşadım.”
Necip Tosun, yazı yolculuğunda yaşadığı zorlukları ve deneyimleri dinleyicilerle paylaştı:
“Öykü daha çok duygu patlamasıyla yazılır. Öykünün bir anı, zamanı, atmosferi var. Ama inceleme araştırma yazılarında sadece malumata ihtiyacınız var. Ben bunlar arasındaki geçişte hep sıkıntı yaşadım. Üç dört inceleme kitabı yazdıktan sonra öyküye döndüğümde o dili bulamadım. Çünkü zihniniz inceleme ve araştırmayla dolu. O duygusal zemini yakalayamıyorsunuz:”
