Zeytinburnu Kültür Sanat’ta, 100 Yüze İmza ve Söyleşi programının kasım ayı söyleşisi gerçekleşti. Mustafa Aplay’ın sunumuyla, 22 Kasım Cumartesi akşamı saat 19.30’da başlayan söyleşinin konuğu yazar Güray Süngü oldu. “Delirmeler Sarayı” adlı son romanından yola çıkılarak Güray Süngü’nün yazı yolculuğuna dair konuşuldu.
100 Yüze İmza ve Söyleşi programında sezonun ikinci söyleşisi 22 Kasım Cumartesi akşamı Zeytinburnu Kültür Sanat’ta gerçekleşti. Mustafa Aplay’ın moderatörlüğünü yaptığı söyleşide yazar Güray Süngü’nün “Delirmeler Sarayı” adlı kitabı merkeze alındı. Kitap, program öncesinde ilk 100 katılımcıya hediye edildi.
“Delirmeler Sarayı, kendi zamanını bekledi.”
Güray Süngü, son romanının yazılma sürecinden söz etti:
“Ben bu romanı 1999 yılında yazmaya başladım. Birkaç sene içine bitirdim ama çok boşluklu ve çok notlu şekilde bitti. Yapı çok büyük olduğu için üzerinde uzun süre çalışmak gerekiyordu. Bu vakti, imkanı bir süre bulamadım. Bir yıl boyunca başka hiçbir şey düşünmeden üzerine yoğunlaşmam gerekiyordu. Bu duygusal bir gerekçe de olabilir. Bazı şeyler zamanını bekler. Arada başka romanlar da yazdım. Olay örgüsü kafamda netti ama nihai haline gelmesi uzun sürdü. 2022 ya da 2023 yılında tekrar başın oturdum. Aralıksız 1-2 yıl üzerine çalıştım. Nihai şeklini bu süreç sonunda aldı.”
“Üslubum, kırgınlık ve mizahın bir araya gelmesinden doğuyor.”
Güray Süngü, kendi edebiyatının kurucu ögelerine dair konuştu:
“Duygulu şeyleri de mizahi şeyleri de eskiden beri çok seviyorum. Klişe şakalar benim için olağanüstü güzeldir. Onu çok duymuş olmamız o güzelliğe halel getirmez. Gül çok güzel. Siz ona çok aşinaysanız gülün ne kabahati var? Mizahla da benzer bir ilişkim var. Aslında üslubum bu kırgınlık ve mizahın bir araya gelmesinden doğuyor. Kırgınlık olmasa sadece çiçek böcek edebiyatı olur.”
